İsveç: Kürdistan Bölgesi'ne yönelik saldırılardan endişeliyiz

İsveç Dışişleri Bakanlığı, Rûdaw’a yaptığı açıklamada, Kürdistan Bölgesi’ndeki petrol sahalarına yönelik saldırılardan duyduğu endişeyi dile getirerek, memur maaşı krizinin Irak Anayasası çerçevesinde çözülmesine vurgu yaptı. Aynı zamanda Suriye’nin Süveyda kentindeki şiddet olaylarının durdurulması çağrısında bulunarak, Kürt halkının bu ülkedeki haklarının korunmasına olan desteğini yineledi.

Bakanlık, Rûdaw Uluslararası Masası editörü Niyaz Mustafa’nın gönderdiği e-postaya verdiği yanıtta şu ifadeleri kullandı:
“İsveç, Kürdistan Bölgesi’ndeki petrol sahalarına yönelik saldırılarla ilgili çıkan raporları endişeyle izlemektedir.”

Açıklamada, “İsveç, Avrupa Birliği ile yakın koordinasyon içinde ve diplomatik kanallar aracılığıyla durumu yakından takip etmektedir” denildi.

Bu hafta Kürdistan Bölgesi’ndeki Xurmal, Tawke, Sersing, Baadre ve Peşxabur petrol sahalarına insansız hava araçları ile saldırılar düzenlendi. Kürdistan Bölgesi Hükümeti Başkanlık Ofisi Başkan Yardımcısı Aziz Ahmed’in açıklamasına göre, bu saldırılar sonucunda bölge günlük yaklaşık 200 bin varil petrol üretiminden oldu.

Bakanlık, Kürdistan Bölgesi'nde süren memur maaşı krizine ilişkin olarak ise şunları belirtti:

“İki taraf arasında Irak Anayasası çerçevesinde adil ve sürdürülebilir bir çözüme ulaşmak için süregelen diyaloğu memnuniyetle karşılıyoruz.”

İsveç Dışişleri Bakanlığı: Süveyda’daki şiddet durmalı, Kürt halkının hakları korunmalı

Açıklamanın devamında İsveç Dışişleri Bakanlığı, Suriye’deki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini belirterek, şu ifadelere yer verdi:
“Süveyda’daki şiddet durmalı ve siviller korunmalıdır. Bölgedeki fiili otoriteler, gerginliği azaltma, istikrarı yeniden sağlama ve tüm suçlara dair hesap verebilirliği temin etme sorumluluğuna sahiptir.”

Bakanlık ayrıca şu ifadeyi kullandı:

“Bu, İsveç ve Avrupa Birliği’nin Şam’a özellikle Kürt topluluklarına dair açıkça ilettiği bir mesajdır.”

İsveç, ayrıca bir kez daha şu hususlara vurgu yaptı:

“Yaşanan gelişmeler, kapsayıcı, kalıcı ve siyasi bir sürecin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Bu süreç, tüm Suriyelilerin insan haklarını hiçbir ayrım gözetmeden güvence altına almalı; dış aktörler de Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı göstermelidir.”

13 Temmuz’da, Süveyda’da Dürzi silahlı gruplarla bedevi aşiret unsurlar arasında başlayan şiddet olaylarında, Suriye’deki yerel kaynaklara göre şimdiye kadar en az 950 kişi öldü, yüzlercesi ise yaralandı.

Çatışmaların başlamasının ardından İsrail, Şam ve Süveyda’daki Suriye hükümetine bağlı güçler ile bazı merkezleri hedef aldı. Bu saldırılar, Tel Aviv’in Dürzilere verdiği desteğin bir işareti olarak yorumlandı.