Leyla Zana'ya yönelik çirkin insanlardan siyasilerden sert tepki

Bursaspor'un bir grup taraftarı, 16 Aralık'ta Somaspor'la oynanan maçta Leyla Zana'yı hedef alan cinsiyetçi küfürlü tezahüratta bulundu.

Olayın ardından bir çok kişi ve çevre, Leyla Zana'ya yönelik cinsiyetçi ve küfürlü tezahüratları kınadı. Sosyal medyada "#LeylaZanaOnurumuzdur" etiketiyle tepkiler yağdı.

"Vatana ihanet sınırlarının ötesinde"

Suna Kepolu Ataman, futbolla ilgisi olmayan eski bir milletvekilinin maç sırasında hedef seçilmesini "alçakça" olarak değerlendirdi. X hesabından açıklama yapan Ataman, "Bu ülke bir beladan kurtulmaya kalktığında, farklı manivelalar devreye giriyor. Özellikle de tribün terörü" diyerek şu ifadeleri kullandı:

"Bir futbol müsabakasında, futbola katılmayan eski bir milletvekilinin insanlığın dışı sözlere muhatap olması; alçaklık ve vatana ihanet sınırın da çok ötesindedir. Sözüm ona vatanperverlik kisvesi altında, hedef özgürlüğümüz ve Terörsüz Türkiye olan bu alçakça tezahüratları ve sahip olduklarını kınıyorum."

 "Karanlık odakların menfaatine zeminler"

Galip Ensarioğlu ise olayın toplumsal birlik ve beraberliğe zarar verildiğine dikkat çekti. Bu tür ifadelerin karşı milliyetçiliğini beslediğini vurgulayan Ensarioğlu, "Sporun birleştirici ruhuna aykırı olan parçalayıcı hareket ve ifadelerden herkesin ayrılmaması gerekmektedir. Bu süreçte tüm koşullarımızı, provokasyonlara kapılmadan sağduyuyla hareket etmeye ve farkında olmadan bu tür girişimlere alet olmaya davet etmeye davet ediyorum" dedi.

"Irkçı saldırı ve nefret suçu"

Yaşananları "ırkçı saldırı" ve "nefret suçu" olarak değerlendiren İnan Akgün Alp ise, onları acilen göreve çağırdı. Olayın sporun birleştirici gücünü gölge düşürdüğünü belirten Alp, tepkisini şöyle dile getirdi:

"Sporun birleştirici gücünü gölge düşüren bu nefret suçları aynı zamanda bir provokasyondur. Bu ırkçı saldırıyı gerçekleştirenler ve göz yumaları hakkında gerekliliğinin sağlanması için kişilere göreve davet ediyorum."

TBMM Başkanı Vekili ve DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, sosyal medya üzerinden, "Küfürle, hakaretle ne futbol savunulur ne de değerler. Leyla Zana'ya yönelik bu dili reddediyoruz. Spor, düşmanlık değil saygı üretilmelidir. İnsan onuru her şeyden önce gelir" ifadesini kullandı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise şu açıklamayı yaptı:

"Leyla Zana'nın avukatlığını yapmış, Diyarbakır Barosu'nun önceki başkanı olarak açıkça açıkça söylüyorum: Leyla Zana, halkımızın onurudur. CHP Diyarbakır Milletvekili olarak da şunu üyeyim;

Her türlü ırkçılığınıza, nefret söyleminize karşı, Türkiye'de barışı, dostluğu savunmak için birlikte mücadeleye devam ediyoruz."

Halkların Demokratik Kongresi Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, "Leyla Zana'ya yapılanlar günümüze kadar kadınlar, Kürtlere karşı işlenen suçlarda uygulanan cezasızlık politikalarının sonuçları. Kadınlara ve Kürtlere dönen bir durakta asıl suç, susan yönetimdedir. TFF ve Bursaspor yönetimini sürdürüyor. TFF ve Bursaspor yönetimini göreve davet ediyoruz. Irkçılığa ve nefretten göz yumanlar da çalıştırdıkları kadar sorumludur. dedi. 

Diyarbakır Barosu, şu açıklamayı yaptı:

"Bileşeni olduğumuz Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformundan, Bursaspor – Somaspor karşılaşması sırasında tribünlerde açılan Beyaz Toros pankartları ile Sayın Leyla Zana'ya yönelik sloganlara ilişkin açıklama: Nefretle değil... barışla yaşanıyorz. Leyla Zana yalnız değil."

İHD Genel Merkezi, "Bursaspor-Somaspor karşılaşması sırasında tribünlerde açılan 'Beyaz Toros' pankartları ile Kürt Siyasetçi Sayın Leyla Zana'ya yönelik küfür ve Saikle yapılan hakaretler kabul edilemez. Sloganları atanları kınıyoruz. Tribünlerdeki tezahüratların Sayın Zana şahsında ve kadın varlığıdır. Çağırıyoruz.#LeylaZana" dedi.