Metiner’den ‘Öcalan’a özgürlük’ çıkışı: Sürece sabotajdır

Akparti eski Milletvekili ve Demokrasi ve Birlik Derneği Genel Başkanı Mehmet Metiner, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, son dönemde düzenlenen “Öcalan’a özgürlük” temalı miting ve yürüyüşleri eleştirdi.

Metiner paylaşımında, bu tür girişimlerin “süreç karşıtlığını toplumsal düzeyde güçlendirdiğini” belirterek, şöyle yazdı:

“ ‘Öcalan’a özgürlük’ mitingleri ve yürüyüşleri yapmak ya da yaptırmak, sürece düpedüz sabotajdır. Süreç karşıtlarının elini güçlendiren, AK Parti–MHP blokunun cesaretle yürüttüğü bu süreci zayıflatan bu sabotaj, yanlış tartışma alanlarıyla ırkçılığın yeniden kabarmasına da neden oluyor.”

Metiner, bu eylemlerin talimatını verenleri hedef alarak, “Bunun adı, Öcalan’ı bir kez daha barışla beraber İmralı’ya gömme ihanetidir. Onca emeğe ve umuda yazık” ifadelerini kullandı.

“DEM Parti sürece zarar veren siyasetten kaçınmalı”

Metiner, açıklamasında DEM Parti’ye de çağrıda bulundu.

Partinin sürece zarar verebilecek bir söylem ve tutum içinde olduğunu savunan Metiner, şunları kaydetti:

“ ‘Öcalan’a Özgürlük’ eksenli söylem ve etkinlikler, süreci dinamitlemek isteyenlerin arayıp da bulamayacakları bir zeminin oluşmasına neden oluyor. Güvensizlik iklimi yaratıyor ve süreci yürüten AK Parti–MHP ittifakının elini zayıflatıyor.”

Metiner, DEM Parti’nin bu tutumunu sürdürmesi halinde sürece destek veren kesimlerde tepki büyüyeceğini, bunun da “toplumsal rızada gedik” açabileceğini söyledi.

“Öcalan çözümün aktörü olmalı, sorunun kendisine dönüşmemeli”

Metiner, geçmişte TBMM çözüm süreci komisyonunda yaptığı konuşmaya da atıfta bulunarak, “Çözümün aktörü olacak Öcalan’ı sorunun kendisine dönüştürmek, sürece yapılabilecek en büyük siyasi sabotaj olur” dedi.

DEM Parti’nin “Öcalan’a özgürlük” ekseninde yürüttüğü siyaseti “akıl almaz bir yönelim” olarak nitelendiren Metiner, partiyi “tepkisellikten ve öfkesellikten uzak, güven telkin eden ve kuşatıcı bir siyaset izlemeye” çağırdı.

Metiner, “Sürecin son düzlüğünde DEM’in çok daha sorumlu, güven veren, herkesin hassasiyetini ortaklaştıran bir siyasa izlemesi, sürecin selameti açısından tarihi bir borçtur” ifadelerini kullandı.