Suriye Dışişleri’nden 'DSG' açıklaması

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan ismini vermeyen bir yetkili, Suriye resmi haber ajansı SANA'ya konuşarak DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi'nin açıklamalarına yanıt verdi.

Mazlum Abdi dün, Şam ile diyaloğun "durmadığını" ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile imzalanan anlaşma için "belirli bir zaman belirlenmediğini" açıklamıştı.

Abdi ayrıca, Suriye'nin geleceğine ilişkin görüşlerinin adem-i merkeziyetçilik ve iktidar paylaşımı esasına dayandığını vurgulamıştı.

"DSG'nin ciddiyeti şüpheli"

Suriye Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Rojava'daki kurumların birleştirilmesi hakkındaki konuşmanın "sadece teorik açıklamalar çerçevesinde kaldığını ve pratik adımlar atılmadığını" belirtti. Yetkili, "Bu durum, 10 Mart Anlaşması'na bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler yaratıyor" dedi.

Petrol ve gelirler

Suriyeli yetkili, petrol konusuna ilişkin şunları söyledi:

"DSG'nin 'petrol tüm Suriyelilerin mülküdür' şeklindeki açıklamaları, petrol devlet kurumlarının kontrolü altına girmedikçe ve geliri genel bütçeye dahil edilmedikçe bir anlam ifade etmiyor ve güven vermiyor."

Kaynak, resmi anlaşmalar ve belirli bir uygulama takvimi olmadan "görüşlerin yakınlaşması" hakkında konuşmanın "değersiz" olduğunu vurguladı.

"Adem-i merkeziyetçilik" üzerine anlaşmazlık

Şam yönetimi, DSG'nin "adem-i merkeziyetçilik" anlayışını eleştirerek, bunu devletin birliğine bir tehdit olarak tanımladı.

Bakanlık yetkilisi şunları dile getirdi:

"Mevcut adem-i merkeziyetçilik önerisi, idari çerçevenin dışına çıkarak siyasi ve güvenlik adem-i merkeziyetçiliğine doğru gidiyor. Bu durum, devletin birliğini tehdit ediyor."

Askeri ve sınırlar konusu

Suriye Dışişleri Bakanlığı, Suriye ordusu çerçevesi dışında silahlı güçlerin varlığını reddederek şunları söyledi:

"Anlaşmalar hakkında konuşmak, Suriye ordusu dışında, bağımsız komutanlıklara ve dış ilişkilere sahip silahlı oluşumların varlığıyla bağdaşmaz."

Yetkili ayrıca, DSG'nin sınır kapıları üzerindeki tek taraflı kontrolünü bir "müzakere kartı" olarak nitelendirerek, bunun "ulusal egemenlik ilkelerine aykırı" olduğunu söyledi.