Türkiye–Çin Tavuk Ayağı Diplomasisi: 200 Milyon Dolarlık İhracat Kapısı

Türkiye’de her yıl 60 ila 70 bin ton tavuk ayağı üretiliyor. Ancak iç pazarda bu ürüne talep neredeyse yok denecek kadar az. Bu nedenle yüksek proteinli ancak düşük iç tüketim oranına sahip tavuk ayağı, yıllardır atıl gıda stoğu olarak kalıyor.

Buna karşılık Çin ve diğer Uzak Doğu ülkelerinde tavuk ayağı, hem popüler bir atıştırmalık hem de yüksek katma değerli bir gıda ürünü olarak öne çıkıyor. Bu durum, Türkiye için yeni bir ihracat fırsatını gündeme taşıdı.

Diplomasi Trafiği Hız Kazandı

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirdiği Çin ziyareti sonrasında yaptığı açıklamada, kanatlı ürünleri ihracatına ilişkin temasların yoğun şekilde sürdüğünü söyledi. Yumaklı, “Anlaşma aşamasına çok yaklaştık” ifadeleriyle sürecin olumlu ilerlediğini vurguladı.

Bakanlık kaynakları da Türkiye’nin kuş gribi karantina listesinden çıkarılması için teknik görüşmelerin sürdüğünü ve bu konuda “olumlu bir atmosfer” oluştuğunu belirtiyor.

2–3 Kat Fazla Döviz Getirir

Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Bedri Girit, tavuk ayağı ihracatının Türkiye için önemli bir döviz potansiyeli taşıdığını söyledi.

“İç piyasada 800–1000 dolar arasında satılan bu ürünü Çin’e ihraç ettiğimizde 2 bin 200–2 bin 400 dolar seviyelerinde gelir elde edebiliriz. Bu da yıllık yaklaşık 200 milyon dolarlık döviz girdisi anlamına gelir.”

Girit’e göre, söz konusu anlaşma yalnızca ihracat hacmini büyütmekle kalmayacak; kanatlı sektöründeki üretim planlamasını ve katma değer zincirini de yeniden şekillendirecek.

Karantina Listesinden Çıkış Beklentisi

Türkiye, 2020’li yılların başında yaşanan kuş gribi vakaları nedeniyle birçok Asya ülkesiyle kanatlı ürün ticaretinde kısıtlamalara tabi tutulmuştu.
Ancak son yıllarda alınan önlemler ve biyogüvenlik standartlarındaki iyileşme, Türkiye’nin liste dışına çıkarılmasını gündeme taşıdı.

Sektör temsilcileri, “karantina listesinden çıkış” kararının ardından ihracatın kısa sürede yeniden başlayabileceğini ve bunun hem üretici hem ihracatçı açısından “çarpan etkisi” yaratacağını belirtiyor.

Yeni Bir İhracat Sayfası

Türkiye, Çin’le yapılacak bu anlaşma sayesinde yalnızca atıl bir ürünü değerlendirmekle kalmayacak; aynı zamanda tarım ve gıda ihracatında yeni bir stratejik sayfa açacak.
Uzak Doğu pazarına açılacak bu kapı, Türkiye’nin tarımsal dış ticaretinde çeşitlenme hedefinin de önemli bir parçası olacak.

Uzmanlara göre, sürecin başarıyla tamamlanması durumunda Türkiye, önümüzdeki yıllarda Asya pazarında “kanatlı yan ürünleri” alanında bölgesel bir merkez hâline gelebilir.