AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: SDG Türkiye için tehdit

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partinin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu.

"Türkiye'de ırk, etnik, mezhebi kavga söz konusu olmuştur" diyen Çelik, "Tam sözü edilen Türk ve Kürdün ebedi kardeşliğine terör musallat olmuştur. Her kötülükten boşaılmıştır. Teröristlerin ve terörün Türkün ve Kürdün, Alevi ve Sünni'nin kardeşliğine saldırılması bu feraset tarafından engellenmiştir" şeklinde konuştu.

AK Parti olarak TBMM komisyonuna sundukları rapor raporları açık şekilde ortaya çıktığını kaydeden Çelik, "Arkadaşlarımız bütçe konuşmalarında bunu net bir şekilde ortaya koydular.

"Vatandaşlık ilkelerinin çerçevesine yürüyeceğiz"

Çelik açıklamaları şöyle devam etti:

"Bu komisyondan ortaya çıkan tavsiyelerin, önerilerin Meclisin hukuki ömrünün dönüşmesini de kolaylaştıracaktır. Kilit nokta fesih konusunun retorikten öte dosya hale gelmesidir. Bu entegre olarak terörsüz bölge dediğimiz süreçle aralıklı programlardır. Burada demokratikleşmeyle ilgilim düzenli olarak konuşuluyor. Demokratikleşmenin kullanılabilir alanı içinde her zaman perspektifimiz olduğu. Bunu bir stratejik perspektif olarak elek. Bunu her zaman indirgemeci olarak elek. Bunu her zaman indirgemeci, bütün olarak milletimizin huzuru ve refahına devam etmek üzere olarak bakıyoruz. Buna da raporumuzda Tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devletle ebedi birlikteliğimize sahip çıkan kaderdaşlık ve vatandaşlık politikaları çerçevesinde yürüyeceğiz.”

Ömer Çelik, çözüm sürecinin odaklandığı noktalarda PKK'nin feshi ve bunun gerçekleşmesi için silahların yakılması, öldürülmesi olduğunu söyledi.

"SDG konusunda görüş ayrılığı yok"

Bir gazetecinin AK Parti'li Galip Ensarioğlu'nun Rojava ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan İlişkileri sözleri üzerine sorusuna yanıt veren Çelik, şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği devletimizin başı olarak çizdiği dış çizgi hem kabinedeki tarafından hem de bizim genel başkanımız olarak partimiz olarak takip edilmektedir. SDG konusunda da bakanlarımız arasında, parti katılımcıların görüş arasında ayrılığı yoktur. Hiçbir kabinedeki ortağımızın da cumhurbaşkanımızın faaliyeti konusunda söz konusu değildir. Dışişleri Bakanlığımızın de Sayın Başkanımızın sözünün açıklamasıdır. Milli Savunma Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatımız da bunindir.

Bütün bunlar, ayrıntılara kadar ele alınıyor. Bir çerçeve oluşturuluyor. En sonunda devletimizin başı olarak söylenmesiyle Cumhurbaşkanımızın verdiği talimatlar yerine getirilmeye çalışılıyor. Partiyle kabine, bakanlar arasındaki bir görüş ayrılığı söz konusu değil. Burada gerek şu anda bu işle doğrudan ilgili olan Dışişleri, Milli Savunma Bakanlığı, MİT arasında herhangi bir farklı bakış açısı söz konusu değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu irade ve talimatlar yerine getiriliyor.

Galip Bey bugün bir açıklama yapmış. genel olarak başka bir şeyi kast ederek söylediğini herhangi bir bakanı kast etmediğini söylüyor. Bunu kayda geçirmiş olayım. Biz bütün bu bölgede, halklara dönük kardeşlik çerçevesi Türkiye'nin milli değerleri, terörsüz Türkiye ve terörsüz bölgesel gerçekleşme hedefini çerçevesini oluşturularak çalışılmaktadır. Zaman zaman bu işlerin yürütüldüğü ilişkilerle Dışişleri, Milli Savunma Bakanımıza, MİT Başkanımıza dönük farklı değerlendirmeler görüyoruz. Bunlar doğru şeyler değil.”

“10 Mart mutabakatına uyarsa tehdit oluşması olasılığı”

Ömer Çelik, "SDG Suriye'de PKK terör örgütüdür. Bu Türkiye için tehdit teşkil etmektedir. Ayrı olarak söylenmesi terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge ile çelişkiik bir şey değildir. Herhangi bir şekilde kan dökülmeden tek Suriye ve tek ordu ilkesi çerçevesinde bir ulusal bütünlük oluşumusun. Bir şekilde Suriye'de yeni çatışmanın çıkması, kan.

Çelik, "Burada 10 Mart mutabakatının ikinci maddesinde ve diğer kategorilerde Suriye'deki Kürt kardeşlerimizin depolanabildiği, Esad rejimi zamanında reddedilmiş kimliklerin parçaları anlamında. Suriye'nin parçalarının parçası olduğunu ifade etme anlamında güçlü ifadeler var" diye ekledi.

"SDG tarafından özerk bir güç olarak buranın parçası gibisinden açıklama geliyor" diyen Çelik, "Bir ülkede iki ordu, iki savaşçı güç olmaz. Bunun sonucu iç savaş senaryosudur. Böyle bir senaryoda Araplar, Türkmenler, Aleviler, Sünniler, Nusayriler, Ezidiler, Şiiler kesilir" ifadesini kullandı.

Ömer Çelik, konuyla ilgili gelişmeleri şöyle sürdürdü:

Ortaya gelen tablo 10 Mart mutabakatını kabul ediyorum ama bloklar halinde uygularım demek ordu içinde ordu olarak faaliyet gösteriyorum demektir.Bunun ne manaya geldiğini hepimiz biliyor.Terör imkanlarının yakın bölgemizde aralıklarla bu şekilde yılda bir kez var.Bir takım imparatorist devletler bu hastalığa dayanıklıne ve alan hastalığına maruz kaldığında bu şekilde olduğunu düşünüyor.Burada 10 Mart mutabakatınındır.Ortada işletmek lazım. diye terörü gündemden çıkarmak istiyoruz. Hiçbir terör örgütünün hiçbir kardeşini taşıması mümkün değildir.

Hükümette ve diğer kurumlarda Türkmen, Arap, Kürt temsil edilsin. Kapsayıcı toplumsal hayat ortaya çıksın. Anayasal vatandaşlık özgürlüğü uygulanırsın. Bütün amacımız budur. Benzer haksızlıklar Nusayri, Dürzi kardeşlerimize de yapılıyor. Lazkiye bölgesindeki merkezler yeniden Esad rejimine zamanına dönmek için faaliyetlerini yürütüyorlar bazı ülkenin dolaylı desteğiyle. Şimdi Rakka ve Deyli Zor'daki tahkimatı görüyoruz. Burada SDG'nin 10 Mart mutabakatı yönünde ilerlemesi gerekirken bunun zıddında ilerlemesinin sebebi Siyonist katliamcılığın toplanmalarına kan getirilmesi.”

"Bizim çağrımız kardeşlik siyasetidir"

Demokratik Suriye Güçleri'ne “10 Mart mutabakatına uyun” şeklindeki çağrıda bulunan Çelik, “Bir terör örgütünün yapılmasından vazgeçmekten vazgeçersin. Kendiniz hem Suriye'nin hem Türkiye'nin milli güvenliğine ayrı olarak devlet içinde ordu ilan edilir, ki Kürt kardeşlerimizle hiçbir ilgi yok. Bizim çağrımız kardeşlik siyasetidir bölgede olmak üzere. Hiç kimse ne vekalet savaşlarıyla ne de beklediğiyle oradayken ayaktayemsin. çözülsün, istikrar olsun istiyoruz. Artık kimsenin birilerinin vekalet savaşının parçası olmasın. Burada akılla, hikmetle, basiretle hareket edilmesi gerekiyor.

Çelik, "Türkiye'nin milli geliri sağlamak için askeri hazırlığı ve diğer bölgelerdeki hazırlığı her zaman var. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin beklemesine gerek yok. Sayın Cumhurbaşkanımız başkomutan olarak emir yapıldığı anda bu yerde yapılır. Esas olan bugün SDG'yi kim silah bırakmasın diye cesaretlendiriyorsa, ordu içinde ordu, devlet içinde devlet durduğusa bu Suriye'ye yapılan en büyüklerden biri. "önemli olmaz" sarf ettti.

Ömer Çelik, "10 Mart mutabakatının maddaleri hızlı bir şekilde getirilmelidir. Bu tartışmadan çıkılmalıdır. Bunu bırakmak istiyoruz. Bunu bizim önümüze başka mekanizmalarla yaptıkları zaman bunu istemeyecek durumda olacaklar. Buna ne makyaj yapacak bizi ilgilendirmez. Biz makyajın başarısını gerçek görebiliyor. Terörsüz bölge, terör vesayetinin geliyor. Kürt, Arap, Türk'ün

DEM heyeti-Erdoğan toplantısı

DEM Parti heyetinin Cumhurbaşkanlığı Recep Tayyip Erdoğan'dan randevularını hatırlatan Çelik, "Bu tip görüşmelerde bir geldiğimizde arada sırada herkes şarkı söylüyor. Bu kez de aynı şekilde seanslar söylüyorlar. Biz de aynı şekilde seanslar içerirler. Biz de nezaketli bir şekilde evde kalmayı dinlerken. Ortak olduğunuz yerlerde var ortaklaştığımız noktalar var. Bir kaç konu oluyor. Acil sorunları oluyor. Yakın sorunları oluyor. Sağduyulu hareket etmek istiyorum. Marjinal bu şekilde gittiğinden, siyasi partiler arasında bu konuşmalar her zaman Ortak maliyetleri, ortak düşünmediğiniz noktayı muhataplarından öğrenmek siyasetin içlerindendir, bundan sonra da biz görüşlerimizi seçeriz, bunların listesini içerir, herkes için makul olanda, toplumsal merkez değerlerinde buluşmak için fırsat ortaya çıksın” dedi.