Dilşad Şehab, Neçirvan Barzani ile Erdoğan arasındaki görüşmenin detaylarını açıkladı

Şehab, Başkan Neçirvan Barzani ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında yapılan görüşmelerin ana gündem maddelerini değerlendirdi.    

Kapsamlı gündem: İkili ilişkiler ve bölgesel dinamikler    

Bugün yaptığı basın açıklamasında Dilşad Şehab, görüşmelerin geniş bir yelpazeyi kapsadığını belirtti. Şehab, "Barış süreci, doğrudan veya dolaylı olarak Kürdistan Bölgesi ile bağlantılı konulardan biridir. Şam ile Rojava arasındaki görüşmelerin ilerlemesi, Türkiye devletinin konular üzerinde etkisi olduğu önemli bir meseledir" ifadelerini kullandı.

Ayrıca ikili ilişkilerin sürekliliğine vurgu yaparak, geniş sınır, ekonomik ve diplomatik bağlar ile ortak çıkarların tüm bu konuların ana başlıkları olduğunu kaydetti.

Rojava'ya "Şam'da olun" çağrısı   

Dilşad Şehab, Neçirvan Barzani'nin Rojava yetkililerine ve özerk yönetime yönelik "Şam'da olmalarını ve kimsenin kendilerini davet etmesini beklememelerini" içeren önerilerini yineledi.

Şehab, Suriye'nin Irak'a benzer şekilde "çok dinli, çok uluslu, çok mezhepli, çok bileşenli bir ülke" olduğunu vurgulayarak, "Bu nedenle herkesin eşit fırsatlara sahip olmasını veya orada var olmasını sağlamak için inisiyatif almalılar. Bu, Kürdistan Bölgesi'nin değişmez politikasıdır" dedi.    

"Suriye geleceği tüm bileşenleri kapsamalı"     

Başkan Neçirvan Barzani'nin bu konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de görüştüğünü aktaran Şehab, Türk tarafının da "mevcut ve gelecekteki Suriye'nin tüm bileşenleri için bir yer olması gerektiği konusunda hemfikir olduğunu, özellikle bizim için önemli olanın Rojava'daki kardeşlerimizin hakkı olduğunu" belirtti.

Süleymaniye Havalimanı ambargosu kalkıyor      

Şehab, Türkiye tarafından Süleymaniye Uluslararası Havalimanı'na uygulanan ambargonun kaldırılmasına ilişkin de önemli bir bilgi paylaştı. Bu kararın, "Kürdistan Bölgesi Başkanı'nın sürekli çabası ve endişesi" sonucunda alındığını belirten Şehab, kararın verildiğini ve geriye kalan tüm konuların teknik detaylar olduğunu sözlerine ekledi.

Soru: Süleymaniye Havalimanı ne zaman açılacak? (Türkiye'de) başka hangi konuları görüştünüz?

Dilşad Şehab: Bu ziyaret çok önemli ve hassas bir zamanda gerçekleşti. Türkiye etkili bir komşu devlettir ve iyi ilişkilerimiz var, ancak bazı yeni ve sürekli konular var; barış süreci, doğrudan veya dolaylı olarak Kürdistan Bölgesi ile bağlantılı konulardan biridir. Şam ile Rojava arasındaki görüşmelerin ilerlemesi, Türkiye devletinin konular üzerinde etkisi olduğu önemli bir meseledir. İkili ilişkilerimiz de sürekli bir konudur; geniş bir sınırımız var, ekonomik ilişkilerimiz var, diplomatik ilişkilerimiz var, ortak çıkarlarımız var. Tüm bu konular, Kürdistan Bölgesi Başkanı ile Başkan Erdoğan arasındaki görüşmelerin sıcak başlıklarıydı.

Soru: Peki ya havalimanı?  

Dilşad Şehab: Önce bakalım, biz hangi aşamadan hangi aşamaya geldik, havalimanı siyasi bir tedbir olarak kapatıldığında, Kürdistan Bölgesi'ndeki bir durumla ilgili olarak yapıldı, sonuçta insanlar çok zarar gördü. Hatta Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı Erbil’e teşrif ettiğinde bile, Kürdistan Bölgesi Başkanlığı'nda yapılan toplantıda, Kürdistan Bölgesi Başkanı bu talebi yineledi, çünkü bu gerçekten halkın talebi. Her zaman bahsettiğinde der ki, okumak için onlarca öğrenci, doktor ziyareti için bir hasta, kendi işi için bir esnaf; havalimanı Kürdistan Bölgesi'nin Avrupa'ya açılan kapısıdır, bu yüzden (Süleymaniye Havalimanı'nın açılması) gerçekten Kürdistan Bölgesi Başkanı'nın sürekli çabası ve sürekli endişesi olmuştur. Karar verildi, gerisi tamamen teknik konular, şimdi karar verilecek, havayolu şirketi ne zaman faaliyetlerine başlayacak, bu başka bir konu.     

Soru: Ziyarette Rojava, Suriye ve Şam konuları da görüşüldü mü? Orada Kürtlerin hakları konusunda neler konuşuldu ve Suriye'nin mevcut durumu için hangi önerilerde bulunuldu?    

Dilşad Şehab: Kürdistan Bölgesi olarak bizim görüşümüz her zaman bölgede istikrarın ortağı veya faktörü olmamız yönündedir. Eğer siyasi olarak bakarsak, bu Suriye devletinin iç meselesidir, ancak bölgede meydana gelen tüm olaylar birbirini etkiler, Suriye'nin istikrarını, Türkiye'nin istikrarını da etkiler, çünkü ortak bir sınır var. Oradaki kardeşlerimizle yapılan ilk görüşmelerde, Sayın Kürdistan Bölgesi Başkanı'nın önerisi, kendilerini yeni Suriye'nin kurucuları olarak görmeleri, Şam'da olmaları, kimsenin kendilerini davet etmesini beklememeleridir. Onlara, Başkan Barzani ve merhum Mam Celal'in Irak'ın inşasında kendilerini nasıl sahiplendiklerini, hazır olduklarını, var olduklarını örnek gösterdi. Bu da Kürt halkının taleplerinin ve haklarının önemli bir kısmının anayasada yer almasını sağladı. Sorunlar var, sorunlar devam edecek, bu bir yandan. Sayın Kürdistan Bölgesi Başkanı'nın Sayın Şara ve Suriye devletine yönelik bakış açısı, Münih Konferansı'nda Suriye Dışişleri Bakanı ile yapılan ilk görüşmeden itibaren, Kürdistan Bölgesi Başkanı kendi görüşünü iletti. Suriye birçok açıdan Irak'a benziyor; çok dinli, çok uluslu, çok mezhepli, çok bileşenli bir ülke ve bu nedenle herkesin eşit fırsatlara sahip olmasını veya orada var olmasını sağlamak için inisiyatif almalılar. Bu, Kürdistan Bölgesi'nin değişmez politikasıdır. Sayın Kürdistan Bölgesi Başkanı bu konuyu bu yönde Sayın Türkiye Cumhurbaşkanı ile görüştü. Onlar da mevcut ve gelecekteki Suriye'nin tüm bileşenleri için bir yer olması gerektiği konusunda hemfikirler, özellikle bizim için önemli olan, Rojava'daki kardeşlerimizin hakkıdır.

Soru: Başkan Barzani'nin konuşması ve Kürdistan Demokrat Partisi'nin seçim kampanyasının başlangıcı hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Dilşad Şehab: Bizim için birçok yönü vardı, özellikle KDP'nin küçük bir çekişmeden daha büyük bir hedefi olduğu yönünde. KDP'ye bu büyük hedef ve büyük beklenti gözüyle bakmalıyız. KDP Irak'ta önemli bir aktördür. KDP olmadan siyasi süreç eksiktir, KDP'nin güçlü varlığıyla süreç Kürdistan Bölgesi'nin çıkarınadır. Seçim sistemi, seçim bölgelerinin sınırlandırılması, birçok seçmenimizin başka yerlerde olması ancak diğer bölgelere dağılmış olmaları nedeniyle gerektiği gibi birbirlerine yardımcı olamamaları konusunda eleştiriler var. Bunlar bugün belki de bir çözümü olmayan bir dizi sorundur, bu yüzden Sayın Başkan'ın talimatlarına uyacağız, özgüvenle, sakin ve yüksek düzeyde bir ortam yaratarak, hiçbir anlaşmazlık ve istikrarsızlık başlatmayacağız, çünkü KDP anlaşmazlıkta büyüyen bir parti değildir. KDP sükûnette, insanlar sakin düşündüğünde, sakin yaşadığında, huzurlu bir yaşam ve düşünceye sahip olduğunda doğru bir karar verir, ki geçmişte Kürdistan Demokrat Partisi olduğu kanıtlanmıştır. Teşekkürler.

Soru: Hükümetin kurulması neden gecikti? Herhangi bir sorun var mı?

Dilşad Şehab: Birkaç gün önce bahsetmiştik, ne yazık ki elimizden geldiğince ilerledik. Sadece şunu söyleyeceğim, sözlerimi tekrarlamayacağım. Ne yazık ki, yine söylüyorum, Kürdistan'ın yönetimi için siyasi, hukuki, ekonomik, idari, ilişkiler, güvenlik, gerçek bir ortaklık, karar almada ortaklık dahil tüm detayları içeren ortak bir vizyon üzerinde durduk. Bunun önemli olduğuna inanıyorduk, Kürdistan Bölgesi yönetiminin gelecekteki aşaması için bu kadar açıklık ortaya konuldu, ancak arkadaşlar bizimle birlikte ilerlemediler. KDP için müzakere kapısı hiçbir zaman kapanmaz, sonuca ulaşma kapısı da kapanmaz, sonuçta bu ülkede sorumluluğumuz var, Kürdistan Bölgesi hükümetini kurmak, kurumları yeniden etkinleştirmek ve meşruiyeti yenilemek için tüm doğru yasal yolları izleyeceğiz.