Kürdistan'da rüzgârın hiç durmadığı mağara: Kuneba

Süleymaniye’nin Derbendihan ilçesindeki Gulan Dağı’nda yer alan Kuneba Mağarası, “kesintisiz hava akımı” ve 40 milyon yıllık jeolojik geçmişiyle hem doğaseverlerin hem araştırmacıların ilgisini çekiyor.

Kürdistan'da rüzgârın hiç durmadığı mağara: Kuneba
Foto: AA
Kürdistan'da rüzgârın hiç durmadığı mağara: Kuneba
Kürdistan'da rüzgârın hiç durmadığı mağara: Kuneba

Süleymaniye (AA) - Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye vilayetinde yer alan Derbendihan ilçesindeki Gulan Dağı’nda bulunan Kuneba Mağarası, kendine özgü doğal yapısı ve “rüzgâr deliği” anlamına gelen adıyla dikkat çekiyor.

Büyük bir dağın eteğinde yer alan mağara, iç duvarlarında oluşan tabakalar, sarkıt ve dikitlerle farklı bir görsel sunarken; girişinde hissedilen sürekli hava akımıyla bölge halkı ve turistler tarafından “nefes alan mağara” olarak da anılıyor.

Tamamen doğal oluşumlu mağarada kumtaşı, kireç taşı ve kil tabakaları bulunuyor. Tavandan süzülen suların taşıdığı kalsiyum ve magnezyum mineralleri duvarları kaplayarak parlak bir yüzey oluşturuyor. Yazın serin, kışın sıcak esen rüzgâr, mağaranın henüz keşfedilmemiş ikinci bir girişi olabileceği görüşünü güçlendiriyor.

1930’lu yıllarda keşfedilen Kuneba Mağarası, Almanya ve Süleymaniye Üniversitesi’nden araştırmacıların 2007’de yürüttüğü çalışmayla 767 metre uzunluğunda haritalandırıldı. Süleymaniye Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Diyari Ali Muhammed Emin, mağaranın yaklaşık 600 metre yükseklikte yer aldığını ve 35–40 milyon yıllık kalker tabakası üzerinde oluştuğunu belirtti.

Prof. Emin, mağaranın bilimsel açıdan yüksek değere sahip olduğunu vurgulayarak, “Pek çok yabancı araştırmacı burada inceleme yaptı. Diğer ülkelerde benzer mağaralar turistik alanlara dönüştürülmüşken, burada henüz bu potansiyel değerlendirilemedi,” dedi.

Mağaranın girişindeki sürekli hava akımının basınç farkından kaynaklandığını söyleyen Emin, “Büyük ihtimalle mağaranın başka bir çıkışı daha var ancak henüz bulunamadı,” ifadelerini kullandı.

Bugün Kuneba Mağarası, doğal güzelliğiyle bölgenin gizli turizm hazinelerinden biri olarak kabul ediliyor. Ancak bozuk zemin yapısı ve yeterli düzenlemenin olmaması, ziyaretçilerin mağarayı keşfetmesini zorlaştırıyor.