Feti Yıldız: Gizli tanık beyanları tek başına hükme esas olamaz
Meclis’te Adalet Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde konuşan MHP’li Feti Yıldız, gizli tanığın hükme esas alınmaması gerektiğini söyledi.
TBMM Genel Kurul'nda; TBMM Başkanlığı, Adalet Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçeleri görüşülüyor.
Bütçeler üzerinde grubu olan siyasi partiler görüş ve önerilerini dile getiriyor.
"AYM'ye bireysel başvuruyu yeni baştan düzenlemeliyiz"
Adalet Bakanlığı bütçesine ilişkin söz alan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, AYM'nin ihlal kararları ve ceza davalarındaki uygulamalara ilişkin konuştu. Yıldız: "Anayasa’da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında temel hak ve özgürlüklerden herhangi birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabilir. Bunun için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır. Anayasa’mızın 153. maddesinde AYM kararlarının niteliğine ilişkin hükümler olunur. AYM’nin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanmaz. AYM bu kararları verirken kanun koyucu gibi yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde de hüküm kuramaz. İptal kararları Resmi Gazete’de yayınlanır, yürürlüğe girer ancak bazen de tehir edilir ancak bu bir yılı geçemez.
AYM ve AİHM’in yerleşik içtihatlarında hukuki belirliliği sadece kanunla değil, mahkeme kararıyla da sağlanabildiği yönündedir. Dolayısıyla AYM, ihlalin sonlandırılması amacıyla yeniden yargılama yapılması, yargılamanın durma kararı verilmesi ve eğer kişi tutukluysa salıverilmesine hükmedilmesi yönünde kararlar içinde olabilir. Bireysel başvuru kanun yolunda gözetilmesi gereken hususlarda, yani gelir ve maddi vakalar hakkında derece mahkemeleri ve temyiz mahkemeleri tarafından yapılan değerlendirmelere ilişkin inceleme yapılamaz. Bireysel başvuruyu yeni baştan düzenlemeliyiz. AYM’nin yükü ağır ve bunun için yeniden bir değerlendirme yapılması ve iş yükünün hafifletilmesi gerekir.
'Tutuklama bin düşünüp bir kere vermelidir'
Bütün yargılama önlemleri gibi tutuklama da geçici niteliktedir. Tutuklama bir ceza değil, maddi gerçeğe ulaşmada ceza davasının yürütülmesinde ya da ileride verilecek bir olası cezanın infazını sağlayan geçici bir araçtır. Kişi özgürlüğü ve güvenliğini sınırladığı için çok dikkatli hareket edilmeli, bin düşünerek bir kere karar verilmelidir.
Suçsuzluk karinesinin esas alındığı, şüpheden sanığın faydalandığı, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde doğal hakimlerin görev yaptığı, davaların makul sürede sonuçlandığı, delillerin vasıtasız olduğu, insana saygının olduğu, kurucu adaleti kuran, yargı denetimine bağlı olan, özel-aktüel-geçici durum gözetmeyen, soyut şekilde uygulayan, insan onurunu koruyan ceza hukukunun bir cezalandırma hukuku değil, koruma hukukunu benimseyen devletler hukuk devletidir. Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir.
'Gizli tanığa mecbur kalmadan başvurulmamalı'
Gizli tanık beyanlarının tek başına hükme esas alınmaması hukukumuz için büyük bir kazanımdır. Buna mecbur kalınmadan başvurulmamalıdır. Başvurulduğu takdirde savunma hakkına saygı gösterilmeli, sanığın gizli tanığa soru sorma hakkını mutlaka gözetmeliyiz."
'Süreç boş boğazlık yapılacak, polemiğe girilecek mesele değildir'
Yıldız, Kürt sorunun çözümü kapsamında başlatılan sürecine ilişkin de "Türkiye’nin toplumsal dinamizmi, devlet kapasitesi, bölgesel etkisi, tarihsel birikimi büyük ve kutlu bir kaynaktır. Devlet aklının sorunlara çözüm üretme, milletimizin hayrına dönüştürme, tehditleri bertaraf etme gücünü emperyalist odaklar engelleyemeyecektir. Terörsüz Türkiye hedefine mutlaka ulaşılacaktır. Bu mesele, üzerinde boş boğazlık yapılacak, polemiğe girilecek meselelerden değildir" dedi.