İran'a BM yaptırımları yeniden devreye girdi
On yıl aradan sonra, bugün sabah saat 03:00 itibariyle Birleşmiş Milletler’in İran’a yönelik ağır yaptırımları yeniden uygulamaya kondu. Washington, Tahran’a doğrudan görüşme çağrısı yaptı ve Amerika ile doğrudan diyaloğa girmesini talep etti. Avrupa ülkeleri ise İran’ı “açlık ve yoksulluğun artması” gibi sonuçlara yol açabilecek her türlü hareketten uzak durması konusunda uyardı.

Yaptırımları durdurmaya, İran'ın müttefiki Rusya ve Çin'in hafta içindeki çabaları da yetmedi. Bu iki ülkenin BM Güvenlik Konseyi'ndeki girişimleri başarısızlıkla sonuçlandı. Rusya ile Çin tarafından sunulan ve yaptırımların altı ay süreyle ertelenmesini öngören karar taslağı 15 üyeli BMGK'da sadece dört üyenin desteğini alabildi.
Oylamanın ardından İngiltere'nin BM Daimi Temsilcisi Barbara Woodward, "snapback" sürecinin gerekli adımlarının tamamlandığını ve BM yaptırımlarının bu hafta sonu yeniden yürürlüğe gireceğini duyurmuştu.
Geçen hafta BM Genel Kurulu için New York'ta bulunan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ülkesinin "asla nükleer silah peşinde olmadığını" söylemiş ve nükleer çalışmalar konusunda şeffaflığa hazır olduklarını bildirerek yaptırımları önlemek için Batılı devletlerin desteğini aramıştı.
Ancak E3 ülkeleri, Tahran'ın girişimlerini "yeterli ve inandırıcı" bulmadı.
Snapback mekanizmasının devreye alınmasını "sorumsuzluk" olarak niteleyen İran ise bugün Almanya, Fransa ve İngiltere'deki büyükelçilerini istişare amacıyla Tahran'a çağırdı.
"ABD diplomasiye ihanet etti ama E3 onu gömdü" diyen İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, yaptırımların nükleer müzakereleri daha da zorlaştırdığını söyledi.
Tahran yönetimi bu sabah yaptırımlara "güçlü ve uygun" bir yanıt vereceklerini duyurdu ancak daha fazla ayrıntı paylaşılmadı. E3 ülkelerinin başkentleri ve Washington'dan ise bunun müzakerelerin sonu olmadığı, İran'ın nükleer programına dair görüşmelerin süreceği hatırlatması geldi.
ABD Dışişleri Bakanı Rubio’dan açıklama
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, “Diplomasinin hâlâ bir yolu var. Anlaşmaya ulaşmak, hem İran halkı hem de dünya için en iyi sonuç olur. Bunun gerçekleşmesi için İran’ın doğrudan ve kesintisiz görüşmelere açık olması gerekiyor” dedi.
Bakan ayrıca, “Üye ülkelerin İran’a yönelik yaptırımları tam anlamıyla uygulaması” çağrısında bulundu.
Avrupa’dan ortak açıklama
Fransa, İngiltere ve Almanya ortak bir açıklamada, “Birleşmiş Milletler yaptırımlarının uygulanması diplomasinin sonu anlamına gelmez” ifadesini kullandı. Üç Avrupa ülkesi, İran’dan “açlık ve kriz riskini artırabilecek her türlü adımdan kaçınmasını” talep etti.
Ayrıca, yaptırımlara uymayı güvence altına almak ve İran’ın nükleer programını barışçıl amaçlarla sınırlandırmak için yasal yükümlülüklere geri dönmesi istendi.
Yaptırımların geçmişi ve kapsamı
2015 yılında yapılan anlaşma uyarınca askıya alınan bu yaptırımlar, yeniden yürürlüğe kondu. Yaptırımlar, Birleşmiş Milletler’in “snapback” mekanizması çerçevesinde uygulanıyor; Avrupa ülkeleri, Tahran’ın anlaşmaya uymamasını gerekçe gösterdi.
Yaptırımlar, doğrudan veya dolaylı olarak İran’ın nükleer programına ve balistik füze çalışmalarına katkıda bulunan şirketleri, kuruluşları ve kişileri hedef alıyor.
Yaptırımların hedefleri
Yaptırımlar, İran’ın nükleer veya balistik füze programlarına doğrudan veya dolaylı katkı sağlayan şirketler, kuruluşlar ve bireyleri kapsıyor. Bu kişilere ve kuruluşlara mali kaynak sağlamak, deneyim veya teknoloji transfer etmek, tüm yaptırımlar kapsamına giriyor.
Ekonomik etkiler
Yaptırımlar, İran’a silah satışı ve transferi dahil her türlü faaliyeti yasaklıyor. Nükleer ve balistik füze teknolojisine ilişkin ekipman ve transferler engelleniyor. İran ile bağlantılı varlıklar ve kurumlar yurtdışında donduruluyor. Yaptırımlara dahil olan kişilerin BM üye ülkelerine seyahat etmesine izin verilmiyor.
Ayrıca, üye ülkelerin bankacılık ve finansal işlemleri de yaptırımlar kapsamında engelleniyor. Bu sistemin uygulanması durumunda, ilgili kişi ve kuruluşların dünya genelindeki mal varlıkları donduruluyor.
Avrupa’nın yaptırımları
ABD yaptırımlarının yanı sıra Avrupa Birliği bazı ek yaptırımlar da uygulayabilir. Bu yaptırımların amacı yalnızca İran’ın nükleer faaliyetlerini engellemek değil, aynı zamanda mali baskı oluşturarak İran’ın yükümlülüklere uymasını sağlamaktır.
Rojava ve bölge ülkeleri, İran’ın nükleer silah sahibi olma olasılığından endişe duyuyor; bu konu Tahran tarafından şiddetle reddediliyor. ABD daha önce Trump döneminde de İran’a yaptırımlar uygulamıştı; bazı petrol alımları ise diğer ülkeler üzerinden yasaklanmıştı.
Snapback mekanizması nedir?
İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi (ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere) ve Almanya 2015 yılında bir nükleer mutabakata imza atmış, ABD Başkanı Donald Trump ise 2018'de göreve geldikten sonra ülkesini tek taraflı olarak bu anlaşmadan çekmişti.
E3 ülkelerine BM yaptırımlarını otomatik olarak yeniden başlatma imkânı veren snapback mekanizmasının süresi 18 Ekim'de sona erecekti. Bu durumun Avrupa ülkelerini bir an önce harekete geçmeye zorladığı belirtiliyordu. Eğer bu tarih aşılsaydı İran'a yeniden yaptırım uygulayabilmek için BMGK üyeleri Rusya ve Çin'in vetosunu aşmak gerekecekti.
E3 ülkeleri 28 Ağustos'ta BMGK'ya gönderdikleri beş sayfalık yazıda, İran'ın son altı yılda yükümlülüklerini yerine getirmeyerek taahhütlerini birçok kez ihlal ettiğini belirtti.
Geçen bir aylık sürede Tahran, muhataplarını ikna edemedi.
Yeni yaptırımlar ne öngörüyor?
İran'a yönelik yeniden uygulanmaya başlayan BM yaptırımları; İranlı kişi ve kuruluşların küresel mal varlıklarının dondurulmasını ve seyahat yasaklarını kapsıyor. Silah ambargosu, uranyum zenginleştirme ve yeniden işleme yasağı, balistik füzelerle ilgili faaliyetlerin yasaklanması da yaptırımlar kapsamında. Ayrıca enerji sektörüne yönelik bazı kısıtlamalar da bulunuyor.
Bunlar, 2006 ve 2010 yılları arasında BM Güvenlik Konseyi'nde kabul edilmiş, daha sonra 2015'teki anlaşma ile uygulaması durdurulan önlemlerdi.
Bu adımların, Trump'ın ilk başkanlık döneminde nükleer anlaşmadan çekilmesinden bu yana Amerikan yaptırımları nedeniyle zaten sarsılmış durumdaki İran ekonomisi üzerinde baskıyı daha da artıracağı belirtiliyor.
İran, resmî olarak açıklanan bir nükleer silah programı olmadığı hâlde silah geliştirme seviyesine yakın oranda uranyum zenginleştiren tek ülke konumunda.
Uzman görüşü
Fransa’daki Sorbonne Üniversitesi’nden “Uluslararası İran Araştırmaları Enstitüsü”nden Clement Therme, “Yaptırımların maliyeti var; hem siyasi hem ekonomik olarak… Mali işlemler oldukça pahalı hale geliyor” dedi.
Deniz taşımacılığı ve lojistik sektöründeki şirketler, yaptırımlardan en çok etkilenenler arasında yer alıyor. Therme, “ABD yaptırımlarında tam bir başarı beklenmeyebilir, ancak etkilerin artacağını göreceğiz” yorumunu yaptı.
Ek kaynak: DW