Karayipler’de savaş gölgesi: ABD, Venezuela açıklarında askerî yığınak yaptı

KRDnews - ABD Başkanı Donald Trump döneminde Washington ile Caracas arasında yaşanan gerginlik, askeri yığınak haberleriyle yeniden alevlendi. Financial Times’ın ABD Denizcilik Enstitüsü’ne (US Naval Institute) dayandırdığı haberine göre, ABD savaş gemilerinin yüzde 8’i hâlihazırda Karayipler’de bulunuyor.

Bölgede 3 güdümlü füze taşıyan muhrip, 1 kruvazör, 1 kıyı muharebe gemisi ve 2 bin 200 deniz piyadesi taşıyan 3 gemiden oluşan bir amfibi hücum filosu yer alıyor. Ayrıca özel kuvvetlerin de içinde bulunduğu yaklaşık 10 bin ABD askerinin bölgeye konuşlandırıldığı bildirildi.

Uydu görüntülerine göre Venezuela açıklarında B-52 bombardıman uçakları, MQ-Reaper tipi İHA’lar, MH-6 Little Bird ve MH-60 Black Hawk tipi helikopterler ile özel harekât gemileri de bulunuyor.

CIA’ye ‘operasyon yetkisi’: uyuşturucuyla mücadele mi, rejim değişikliği mi?

ABD Başkanı Trump, kısa süre önce CIA’ye Venezuela’da faaliyet gösterme yetkisi verdi. Yetki, resmi açıklamalara göre “uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele” amacı taşıyor. Ancak Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, CIA’in “rejim değişikliği için ülkeye gönderildiğini” söyledi.

ABD ordusu, Karayiplerin güneyinde uyuşturucu taşıdığı belirtilen tekneleri hedef alırken, Trump bu operasyonların görüntülerini sosyal medya hesaplarından paylaşarak dikkat çekmişti. Bu paylaşımlar, Trump’ın “güç gösterisini iç politika malzemesine dönüştürdüğü” yönündeki yorumları yeniden gündeme getirdi.

‘Maduro’ya mesaj’: Pentagon kaynakları teyit ediyor

Financial Times’a konuşan eski bir Pentagon yetkilisi, B-52 uçuşlarının Maduro’ya açık bir mesaj olduğunu belirtti:

“Bence Maduro’ya bir mesaj veriliyor: Konuşlandırabiliriz ve ne istiyorsak onu yaparız.”

Eski Pentagon planlamacısı Mark Cancian ise olası bir işgal senaryosunda “en az 50 bin askere”, hatta tam ölçekli harekât için 150 bin askere ihtiyaç olacağını söyledi. Cancian, “Bölgedeki konuşlanma, tam işgal değil ama psikolojik caydırıcılık amacı taşıyor” dedi.

Değerlendirme

Trump yönetimi döneminde ABD’nin dış politikası, klasik diplomasi çizgisinden çok “gösteri odaklı caydırıcılık” stratejisine dayanıyor. Venezuela çevresindeki askeri varlık, Washington’un Latin Amerika’daki nüfuz mücadelesinde “barış ödülü söylemiyle örtülmüş sert güç” kullanma eğilimini bir kez daha ortaya koyuyor.

Trump’ın daha önce Kuzey Kore ve İsrail-Arap normalleşmeleri üzerinden Nobel Barış Ödülü arayışına girdiği hatırlanırken, Karayipler’deki yığınak bu kez “barışı tehdit üzerinden inşa etme” stratejisini yansıtıyor.