Mesud Barzani: Bu topraklarda yaşanan acı unutulmayacak
5. Uluslararası Bilimsel Konferans, Kürt halkına yönelik soykırımın uluslararası alanda tanınması hedefiyle toplanıyor
Kürdistan Bölgesi Yükseköğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı tarafından düzenlenen 5. Uluslararası Bilimsel Konferans, Başkan Mesud Barzani’nin katılımıyla 28 Ekim 2025 Salı günü Duhok’ta gerçekleştirilecek.
Konferansın bu yılki teması, “Enfal suçlarının ve toplu mezarların bilimsel olarak belgelenmesi, Kürt halkına yönelik soykırımın uluslararası alanda tanınması” olarak belirlendi.
Amaç: Soykırımın bilimsel belgelerle dünyaya sunulması
Yetkililer, konferansın temel hedefinin Enfal operasyonları sırasında işlenen suçların belgelenmesi, toplu mezarların bilimsel yöntemlerle incelenmesi ve elde edilen bulguların uluslararası yargı mekanizmalarına sunulması olduğunu açıkladı.
Organizatörlere göre, konferans hem akademik hem de adli düzeyde “soykırımın kanıtlanması” sürecine katkı sağlamayı amaçlıyor.
Konferansta ele alınacak başlıca temalar:
-
Adli Antropoloji ve Toplu Mezar Araştırmaları
-
Ezidi Soykırımının Tanınması ve Belgelenmesi
-
Mağdurların DNA ve Genetik Kimliklendirmesi
-
Soykırım Suçunun Hukuki Boyutları ve Uluslararası Yargı Süreçleri
-
Kimyasal Silahların Kürt Halkı Üzerindeki Etkileri
-
Soykırımın Psikolojik ve Sosyal Sonuçları – Enfal Sonrası Travma
-
Soykırımı Belgeleme Yöntemleri ve Dijital Arşivleme
Barzani: “Bu topraklarda yaşanan acı unutulmayacak”
Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani’nin açılışta yapacağı konuşmada, Enfal sürecinin tarihsel boyutuna ve “adaletin gecikmiş ama ertelenemez” olduğuna vurgu yapması bekleniyor.
Barzani, daha önce yaptığı açıklamalarda, “soykırımın yalnızca Kürtlere karşı değil, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olduğunu” ifade etmişti.
Kürdistan Bölgesi hükümeti, son yıllarda Enfal ve Halepçe dosyalarının Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) gündemine taşınması için diplomatik girişimlerde bulunuyor.
Konferansa Irak, Almanya, Fransa, ABD ve Kanada’dan çok sayıda akademisyen, adli tıp uzmanı ve insan hakları hukukçusu katılacak.
Etkinlikte sunulacak bildirilerin, soykırımın uluslararası alanda tanınması yönünde yürütülen diplomatik çabalara bilimsel dayanak oluşturması bekleniyor.
Sağlık Bakanlığı yetkilileri, toplu mezarlardan çıkarılan kalıntıların DNA analizlerinin sürdüğünü ve bugüne kadar yaklaşık 1.200 kurbanın kimliğinin tespit edildiğini açıkladı.
Analiz | “Enfal dosyası” neden şimdi yeniden gündemde?
Uzmanlara göre, Enfal soykırımı üzerine uluslararası düzeyde yürütülen bu yeni girişim, sadece geçmişle yüzleşme çabası değil, aynı zamanda “adalet ve tanınma mücadelesinin yeni bir evresi.”
Kürdistan Bölgesi yönetimi, özellikle son yıllarda Ezidi soykırımının uluslararası alanda tanınması sürecinden elde edilen deneyimi Enfal dosyasına da yansıtmak istiyor.
Iraklı hukukçular, bu konferansın ardından Lahey’deki UCM nezdinde yeni bir “delil dosyası” oluşturulabileceğini, bunun da Saddam Hüseyin rejiminin mirası olan suçların uluslararası yargıda yeniden gündeme taşınmasını sağlayabileceğini belirtiyor.
Enfal Soykırımı Nedir?
Irak rejiminin Kürt halkına yönelik sistematik imha kampanyası
Enfal Soykırımı, 1988 yılında Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak rejimi tarafından Kürt halkına karşı yürütülen sistematik imha operasyonlarının genel adıdır. “Enfal” adı, Kur’an’daki “ganimet” anlamına gelen bir sureden alınmış olup, Baas rejimi bu kod adıyla Kürtlere yönelik askeri ve kimyasal saldırıları meşrulaştırmıştır.
1986-1989 yılları arasında yürütülen kampanya, dönemin Irak ordusu tarafından Ali Hasan el-Mecid (Kimyasal Ali) komutasında yürütüldü. Operasyonun hedefi, Kürdistan Bölgesi’nin dağlık bölgelerinde yaşayan sivil halktı.
Operasyonun yoğunlaştığı dönem olan Şubat–Eylül 1988 arasında, Halepçe dahil birçok köy ve kasaba kimyasal silahlarla bombalandı, binlerce köy haritadan silindi.
Kayıplar ve yıkım
Uluslararası insan hakları örgütlerinin raporlarına göre:
-
Yaklaşık 182.000 Kürt sivil öldürüldü,
-
4.000’den fazla köy yakıldı veya yerle bir edildi,
-
Binlerce kadın, çocuk ve yaşlı zorla göç ettirildi,
-
Kimyasal gaz saldırıları sonucu on binlerce insan kalıcı yaralarla hayatta kaldı.
Enfal operasyonunun bir parçası olan Halepçe Katliamı, 16 Mart 1988’de yaşandı ve tek bir günde yaklaşık 5.000 sivil hayatını kaybetti.
Toplu mezarlar ve adalet arayışı
2003’te Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden sonra Irak genelinde 300’ün üzerinde toplu mezar bulundu.
Bu mezarlardan çıkarılan kalıntılar, bugün Duhok ve Süleymaniye’deki adli antropoloji merkezlerinde inceleniyor.
Irak Yüksek Ceza Mahkemesi, 2007 yılında yaptığı yargılamalarda Enfal operasyonlarını “soykırım suçu” olarak tanıdı ve dönemin yetkililerinden Ali Hasan el-Mecid’i idama mahkûm etti.
Ancak Kürdistan Bölgesi, uluslararası hukuk düzeyinde tanınma için mücadelesini hâlâ sürdürüyor.
Son yıllarda Ezidi soykırımının Birleşmiş Milletler tarafından tanınması, Enfal dosyasının da uluslararası düzeyde ele alınmasını hızlandırdı.
Kürdistan Bölgesi hükümeti, 2025 itibarıyla Enfal ve Halepçe belgelerini Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşımaya hazırlanıyor.
Uzmanlar, Duhok’taki yeni konferansın bu hedefe ulaşmada “bilimsel ve diplomatik bir dönüm noktası” olabileceğini belirtiyor.