''Cezaevindeki 4 bin 200 PKK’li için kademeli düzenleme gündemde''
Gazeteci Nevzat Çiçek, yeni çözüm süreci kapsamında cezaevlerinde bulunan yaklaşık 4 bin 200 PKK-KCK’li için kademeli yasal düzenlemelerin masada olduğunu yazdı. Çiçek’e göre, suça karışmamış 950–1.050 PKK’linin çıkarılacak “fırsat” ya da “çerçeve yasa” ile Türkiye’ye dönüşü mümkün olabilir.
Gazeteci Nevzat Çiçek, Independent Türkçe’de yayımlanan yazısında, kamuoyunda “Terörsüz Türkiye” olarak adlandırılan çözüm sürecinin yeni bir aşamaya geçtiğini ve inisiyatifin büyük ölçüde güvenlik bürokrasisinden siyasete devredildiğini belirtti.
Çiçek, sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için günlük siyasi tartışmalardan uzak, “siyaset üstü bir ciddiyet” gerektiğini vurgularken, atılacak adımların Meclis merkezli yasal düzenlemelerle şekilleneceğine dikkat çekti.
İki başlık öne çıkıyor: Yasal düzenlemeler ve DSG
Nevzat Çiçek’e göre, sürecin mevcut aşamasında en çok tartışılan iki başlık bulunuyor:
• Meclis’ten çıkarılması planlanan yasal düzenlemeler
• DSG (Demokratik Suriye Güçleri) ile ilgili atılacak adımlar
Bu kapsamda Meclis’te oluşturulan komisyon üyelerinin İmralı Adası’na gerçekleştirdiği ziyaretin kritik bir eşik olduğu ifade edildi. Çiçek, komisyon üyeleri tarafından tutulan 16 sayfalık raporda, Abdullah Öcalan’ın daha önce dile getirdiği görüşlerle paralel değerlendirmelerin yer aldığını aktardı.
“Fırsat Yasası” iki alanı kapsayacak
Yazıya göre, Meclis gündemine gelmesi beklenen ve “Fırsat Yasası” ya da “Çerçeve Yasa” olarak adlandırılan düzenleme iki temel başlığa odaklanacak:
1. PKK mensuplarının Türkiye’ye dönüşü
2. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin durumu
Çiçek, PKK-KCK üyeliği suçlamasıyla cezaevlerinde bulunan kişi sayısının yaklaşık 4 bin 200 olduğunu, bu grubun içinde müebbet hapis cezası alanların yanı sıra cezasının bitmesine kısa süre kalan hükümlülerin de bulunduğunu yazdı.
Kademeli ve kişi bazlı model
Nevzat Çiçek, düzenlemenin genel bir af şeklinde olmayacağını, kademeli ve bireysel değerlendirmeye dayalı bir model üzerinde çalışıldığını belirtti. Buna göre her dosya ayrı ayrı ele alınacak; silahlı eylemlere katılım, örgüt içindeki pozisyon ve işlenen suçlar temel kriterler olacak.
Denetimli serbestlik gibi mevcut hukuki mekanizmaların da sürece dahil edilmesinin planlandığı ifade edildi.
Suça karışmamış 950–1.050 PKK’li için dönüş ihtimali
Çiçek’in aktardığı bilgilere göre, Ankara, Bağdat ve Erbil arasında kurulan mekanizma hâlen aktif durumda. Bu mekanizma; silahların teslimi, kampların boşaltılması ve Irak’ta kalmak isteyen örgüt mensupları açısından belirleyici rol oynuyor.
Gazeteci Çiçek, farklı kaynaklara dayandırdığı bilgide, PKK içerisinde suça karışmamış militan sayısının 950 ile 1.050 arasında olduğunu yazdı. Bu kişilerin Türkiye’ye dönüşünün, yasal düzenlemenin netleşmesiyle birlikte mümkün hale gelebileceğini belirtti.
İlk etapta, Diyarbakır annelerinin çocukları başta olmak üzere, silahlı eylemlere katılmamış kişilere öncelik verilmesi bekleniyor.
Özel yasa vurgusu
Çiçek, Meclis’ten çıkacak düzenlemenin özel ve sınırlı bir yasa olmasının öngörüldüğünü aktararak, hukukçuların iki temel hassasiyet üzerinde durduğunu yazdı:
• Anayasa’nın eşitlik ilkesinin korunması
• FETÖ başta olmak üzere diğer örgütlerin düzenlemeden yararlanmasının engellenmesi
Yazıda, örgütün kendisini feshetmesi ihtimali nedeniyle mevcut mevzuatın yetersiz kaldığı ve yeni bir yasal çerçevenin zorunlu hale geldiği değerlendirmesine yer verildi.
Üst düzey yöneticiler için farklı plan
Nevzat Çiçek’e göre, PKK’nin üst düzey yönetici kadrosunda yer alan kişi sayısı yaklaşık 232. Bu grubun içinden 30–40 kişinin en üst düzey yönetici konumunda olduğu belirtiliyor.
Bu isimlerin Türkiye’ye dönüşü yerine, Irak’ta kalmaları ya da Avrupa–Irak hattında seyahat özgürlüğü kapsamında hareket etmeleri yönünde bir planlamanın gündemde olduğu ifade ediliyor. Bu sürecin de Ankara–Bağdat–Erbil hattındaki mekanizma üzerinden yürütülmesi bekleniyor.
“Toptan değil, bireysel değerlendirme”
Çiçek, yazısında yapılacak düzenlemelerde örgüt üyeliği suçlamasının örgütün feshiyle birlikte hukuki karşılığını yitirebileceğini, ancak bireysel olarak işlenen suçların yargı konusu olmaya devam edeceğini vurguladı.
Bu nedenle sürecin temelinin kişisel sorumluluk, süre sınırı ve kademeli uygulama olacağı ifade edildi.