İsmail Saymaz: Kürt sorununun çözümü, Selahattin Demirtaş'ı tahliye etmekle başlamalı

Kürt sorunu çözümünde öncelik olarak Selahattin Demirtaş'ın tahliye edilmesi gerektiğini söyleyen İsmail Saymaz, " Kürt sorununun çözümü açısından eğer bir öncelik söz konusuysa, Öcalan'ın cezaevindeki pozisyonunu değiştirmek değil, Selahattin Demirtaş'ı tahliye etmekle başlamalı" dedi.

İsmail Saymaz: Kürt sorununun çözümü, Selahattin Demirtaş'ı tahliye etmekle başlamalı

Rûdaw TV'de Muhammed İzzadi'nin sunduğu bültene konuk olan gazeteci İsmail Saymaz, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin PKK lideri Abdullah Öcalan'a yönelik çağrısı ve sonrasında gelişen yeni süreci tüm boyutlarıyla değerlendirdi.           

CHP'nin son beş yıldaki Kürt politikasında yaşanan değişiminden bahseden Saymaz,"CHP özellikle 2018'den sonra Kürt meselesinde geçmişe göre daha alakadar, daha çözüm eksenli yaklaşan bir parti olarak konumlandı. Özellikle 2018 genel seçimlerinde, 2019 yerel seçiminde, 2023 genel seçimi ve 2024 yerel seçimlerinde DEM Parti'ye destek veren Kürtler, CHP'ye oy verdiler" dedi.        

“CHP'nin sürece ilişkin somut bir öneri sundu”  

DEM Parti ile CHP'nin yakın dönemde gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin önemli detaylar paylaşan Saymaz, CHP'nin sürece ilişkin somut bir öneri sunduğunu bildirdi.

Saymaz, "Özgür Özel, mecliste tüm partilerin ve ilgili demokratik kuruluşların katılacağı bir komisyon kurulmasını önerdi. Bu komisyonda tüm partiler temsilci versinler, Aynı zamanda bu sorunla ilişkili olan bütün demokratik kuruluş, dernek ve topluluklar da katılsınlar. Bunlar hem Kürt meselesinin çözümü için odaklansınlar, çalışsınlar hem de Türkiye'de var olan başkaca demokratik meselelerle ilgilensinler. Bunlar arasında Alevilerin inanç meseleleri de yer alıyor “ ifadelerini kullandı.   

CHP kendi içinde 8 kişilik bir komisyon kurduğunu aktaran Saymaz, “Bu komisyon da Türkiye'de Kürt sorunu çözümü için hangi yasal düzenlemelere ihtiyaç var bunu araştıracak " diye konuştu.   

“Bu sürecin adı bile henüz konulmuş değil”

Konuşmasında sürecin adı bile henüz konulmadığını ifade eden Saymaz, "Bu sürecin adı bile henüz konulmuş değil, sürecin mimarı Devlet Bahçeli'ye baktığımızda 'ortada ne bir süreç var' diyor, 'ne de bir müzakere var' diyor. Cumhurbaşkanı da sanki kendisi istemiyormuş da Devlet Bahçeli'yi kıramadığı için mecburen 'evet' demiş gibi bir manzara veriyor, bu yüzden iktidar kanadı bu sürecin adını koymuyor" açıklamasında bulundu.         

DEM Parti’nin şu anda yürüttüğü görüşme trafiğinde taleplerin ne olduğunu ve Öcalan’ın hangi şartların sunduğun belli olmadığını bahseden Saymaz, bu soruların hiçbirinin yanıtı olmadığını dolayısıyla CHP’nin sürecin önünü ve arkasını göremediğini belirtti.

CHP’nin süreçle ilgili kaygısı olduğunu anlatan İsmail Saymaz, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre Cumhurbaşkanı'nın bir kez daha aday olabilmesi için meclisin Türkiye'yi erken seçime götürmesi gerekiyor. AK Parti'nin ve MHP'nin buna oyu yetmiyor. Bunun için en az 40 oy daha gerekiyor. Bu oy da DEM Parti'nin elinde. Dolayısıyla CHP şundan endişe ediyor. Acaba çözüm adına bir oyalamaya yapacaklar ve Dem partiyi ikna ederek Cumhurbaşkanı'na yeniden aday olma imkanını verecek bir düzenlemeye evet mi dedirtecekler?" değerlendirmesinde bulundu.                 

“2012 ile 2015 arasındaki çözüm süreci Suriye'nin kuzeyinde tıkanmıştı”

Suriye’de yaşanan son gelişmelerin Türkiye’deki sürece etkisini değinen Saymaz, “2012 ile 2015 arasındaki çözüm süreci Suriye'nin kuzeyinde tıkanmıştı. Yani Rojava’da tıkanmıştı. Şimdi 9 yıl sonra bu süreç yine Suriye'nin kuzeyinde başladı. Ne zamanki Suriye'de iktidar değişti, Esad gitti, Colani geldi ve orada PYD ile HTŞ arasında bir müzakere süreci başladı, Türkiye'de de eş zamanlı şekilde Öcalan'la görüşme trafiği başladı" açıklamasında bulundu.        

Süreçteki çelişkileri de eleştiren Saymaz, şu ifadeleri kullandı:  

"İki ay önce Ahmet Türk'ün yönettiği Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne PKK ile ilişkili diye kayyum atandı. Ahmet Türk hakkında örgüt üyeliğinden 10 yıl hapis cezası verildi. Şimdi siz aynı kişiyi 'gel bu sorunu sen çöz' diye aracı yapıyorsunuz.

“Selahattin Demirtaş'ın adı bile anılmıyor”

Bu ne kadar mantıklı? Bu çelişkili değil mi şimdi? Yine bir önceki çözüm sürecinde ara bulucu rolünde olan Sırrı Süreyya Önder çözüm süreci bittiğinde sadece görüşlerini ifade ettiği için 8 ay cezaevinde kaldı. Yarın bu süreçte olumsuz biterse, Sırrı süreye önder gene cezaevine girebilir. Mesela bugün düşünün Öcalan bir silahlı örgütün lideri terör örgütün lideri onunla görüşmek mümkün onun mesajları kamuoyuna aktarılıyor, Onun ev hapsine çıkması tartışılıyor fakat eline silah almamış sadece siyasi eylemde bulunmuş siyasi faaliyet yapmış Selahattin Demirtaş'ın adı bile anılmıyor cezaevinden ne zaman çıkacağı belli değil”. 

“Kürt sorununun çözümü, Selahattin Demirtaş'ı tahliye etmekle başlamalı"

Kürt sorunu çözümünde öncelik olarak Selahattin Demirtaş'ı tahliye edilmesi gerektiğini söyleyen Saymaz, "Öcalan'ın ev hapsine geçmesi önerilirken, diğer taraftan sadece bir siyasi partinin lideri olmuş olan, siyasi eylemde bulunmuş olan Selahattin Demirtaş'ın adından bile bahsedilmiyor. Kürt sorununun çözümü açısından eğer bir öncelik söz konusuysa, Öcalan'ın cezaevindeki pozisyonunu değiştirmek değil, Selahattin Demirtaş'ı tahliye etmekle başlamalı" ifadelerini kullandı.