Mesrur Barzani: Anayasaya alternatif bulmak değil, anayasanın uygulanması tartışılmalı

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani, şimdi önemli olan şeyin uygun çözümlerin bulunmaması durumunda vatandaşlar ve bölge için tehdit oluşturacak iklim değişikliğinin tehlikeleriyle nasıl başa çıkılacağı olduğunu söyledi.

Mesrur Barzani: Anayasaya alternatif bulmak değil, anayasanın uygulanması tartışılmalı

Başbakan Mesrur Barzani, bugün (12 Mayıs 2024) kuraklık ve iklim değişikliğinin Irak'taki siyasi, ekonomik ve demografik duruma etkileri konulu sempozyum çerçevesindeki bir panele katılarak Kürdistan Bölgesi, Irak ve bölgedeki son değişim ve gelişmelere değindi.

Mesrur Barzani, “Antik çağlardan bu yana insan doğası uygun bir çevre, yiyecek, su ve güvenlik arayışı içinde olmuştur, dolayısıyla bir bölgedeki çevresel risk diğer bölgeleri de etkilemektedir. Şimdi önemli olan, uygun çözümlerin bulunmaması durumunda vatandaşlar ve bölge için tehdit oluşturacak olan iklim değişikliğinin tehlikeleriyle nasıl başa çıkılacağıdır.” ifadelerini kullandı.

Kürdistan Bölgesi Hükümeti olarak iklim kriziyle mücadele kapsamında uzun süredir “çevreyi kirletmek yerine göletler ve barajlar inşa etmek, ağaçlandırmak, atık gazları enerji amaçlı kullanmak” gibi çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Başbakan Barzani, “Daha fazlasını yapabiliriz, ancak elimizdeki kaynaklar bu kadar, bu nedenle bu alana yatırım yapmak federal hükümetin görevidir ve Kürdistan, çevresel riskleri azaltmaya yönelik adımlar atmaya başlamak için uygun bir ortama sahiptir.” dedi.

Irak şehirlerinde yaşananların Kürdistan Bölgesi'ni de etkileyeceğini tersinin de geçerli olduğunu belirten Başbakan Barzani, Bağdat'la iklim kriziyle mücadelede her türlü koordinasyona hazır olduklarını bildirdi.

Gıda güvenliğini sağlamak için gelir kaynağı olarak tarıma güvenilmesi gerektiğinin altını çizen Başbakan Barzani, “Irak'ta başlayan bu göç, Kürdistan'da durmayıp Avrupa'ya ulaşacak, göç başladığında ise kültürel, güvenlik, ekonomik ve siyasi sorunlar başta olmak üzere birçok sorunu da beraberinde getirecek. Bu ülkelerin temel sorunlarını kendilerine daha az maliyetli olan ülkelerde çözmeyi düşünmeleri gerekiyor.” diye konuştu.

Başbakan Barzani, “Irak henüz susuz kalma noktasına ulaşmadı ama Irak'ta su var ama onu iyi kullanamıyor. Suyla daha sağlıklı baş edebilmek için daha iyi bir yönetime, doğal kaynakların su israfının azaltılmasına ve insanların eğitim düzeyine ihtiyaç var.” değerlendirmesinde bulundu.

Bir panelistin Irak'ta çevresel tehditlerle mücadele için harcanacak bireysel kültür seviyesini yükseltmek amacıyla mevcut bütçeyle ilgili sorusuna Mesrur Barzani, yanıt olarak şunları söyledi:

“Param benim elimin altında değil, hala aylık olarak mali haklarımızı göndermeleri için savaşmamız gerekiyor, ancak toplumdaki bireyin farkındalık düzeyi, her bireyin yetiştireceği çocukların bakımını bir nebze de olsa iyi sağlayabileceğini düşünmesini gerektirir. Böylece nüfusun çevreyi ve iklim değişikliğini ne kadar etkilediğini hesaplamak daha kolay olur.”

“Ekonomi, siyasi istikrar ve güvenlik bozulursa ülke sarsılır. Biz bu ilkeleri güçlendirmeye çalıştık.” diyen Başbakan Barzani, “Güvenlik açısından Peşmerge ve güvenlik güçleri Kürdistan Bölgesi'nde güvenlik istikrarını sağlamayı başardı ve güçlü bir ekonomik altyapı oluşturmaya çalıştık. Sadece petrole bağımlı kalmayarak gelirimizi çeşitlendirmeye çalıştık. Tarım, sanayi ve turizmde güçlü bir ekonomik altyapı oluşturmak için güzel adımlar attık. Bağdat, her şeye siyasi açıdan bakmamalı ve Kürdistan Bölgesi'nde güçlü bir ekonomik altyapı kurmayı tehdit olarak görmemeli, Irak'ın tamamına hizmet edecek ekonomik istikrarı desteklemelidir.” ifadelerini kullandı.

Başbakan Mesrur Barzani, “İyi bir ekonomi, bir ülkeyi zenginleştirir ve bu, çevresel değişim risklerini azaltmak için kullanılabilir. Kürdistan Bölgesi'nde bu konu üzerinde çalışıldı ve Irak'ın bu konu üzerinde çalışacağını umuyoruz. Konuların siyasallaştırılması ilerlemeye hizmet etmeyecektir.” diye konuştu.

Kürdistan Bölgesi’nde var olan huzurun Türkiye ile ekonomik ilişkilerin daha da güçlenmesini sağladığını aktaran Başbakan Barzani, “Ancak bu Irak'ta çalışmak istemediği anlamına gelmiyor. Artık Körfez ülkelerini Irak ve Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlayacak bir proje olduğuna göre, bu projenin halklara da faydası olması gerekiyor.” dedi.

Kalkınma Yolu projesi kapsamındaki yolun Duhok'un güneyinden ve Dicle'nin doğusundaki Semel'den Musul, Erbil ve Kerkük'e, oradan da Basra'ya kadar gitmesini önerdiklerini aktaran Başbakan Barzani, “Ancak yolun Dicle'nin batısından geçme planları yanlıştır ve Irak Başbakanı’na Dicle'nin doğusuna giden yolun daha masraflı olacağını anlatmışlar ama bu yanlış, umarım bu konu siyasallaştırılmaz ve sadece yabancı ülkelere değil Irak halkına da fayda sağlayacak bir şey yapılır.” açıklamasını yaptı.

Bileşenlerle yapılan toplantılar sonrasında 2005 yılında yeni bir anayasa yazdıklarını hatırlatan Başbakan Barzani, “şu anda anayasanın uygulanma zamanı olduğunu ve anayasanın uygulanması dışındaki herhangi bir konunun tartışılmasının anayasaya alternatif bulma çabası olduğunu” bildirerek, Irak'ı bu aşamadan çıkarmanın anahtarının anayasaya uymak olduğunu savundu.

Başbakan Barzani, “Irak'ta her vatandaş, ister Kürt, ister Sünni, ister Şii, ister başka bir bileşenden olsun, eşit vatandaşlık haklarına sahiptir, herhangi bir bileşen başka birinin haklarını ihlal ederse sorunlar yaşanır.” değerlendirmesini yaptı.

Kürtlerin sistematik bir şekilde Bağdat’tan uzaklaştırıldığını vurgulayan Başbakan, şu ifadeleri kullandı:

“Kürtler kendi özgür iradeleriyle değil, sistemli bir şekilde Bağdat'tan uzaklaştırıldı. Şimdi bir çözüm düşünmek daha doğru; öncelikle tüm bileşenlerde güvenin tesis edilmesi ve herkesin haklarının korunduğuna dair eşit güvene sahip olması gerekiyor. Artık anayasayı olduğu gibi uygulamak daha doğru; anayasanın bir kısmı tek bir tarafın çıkarına olacak şekilde uygulanırsa, bir kısmının da çıkarına değilse bileşenler arasındaki güveni zayıflatır. Güvenin yeniden sağlanması, tüm bileşenlerin gelecekte de var olacağına dair bir garantinin olması anlamına gelecektir.”

“Kürtlerin de diğer milletler gibi muamele görme hakkı olduğunu ve diğer milletlerden daha az olmadığını” söyleyen Başbakan Barzani, “Başka bir millete uygun olan, Kürtlere de uygun olmalıdır. Kürtler bölgedeki tüm halklarla eşit bir yaşam arayışındadır. Kendileri için helal olan, Kürtler için de helal olmalıdır.” dedi. /K24