Nedim Zahawi: Irak, Kürtleri ekonomik gelişme için fırsat olarak görmeli
İngiltere eski eğitim ve hazine bakanı Nedim Zahawi, Birleşik Arap Emirlikleri örneğine dikkati çekerek Bağdat’ın Erbil ile iş birliği yapması halinde bunun ülkenin ekonomik kalkınmasına katkı sağlayacağını söyledi.
![Nedim Zahawi: Irak, Kürtleri ekonomik gelişme için fırsat olarak görmeli](https://krdnews.org/uploads/images/202502/image_870x_67ae22c2e9124.jpg)
Aslen Xaneqinli Feyli Kürdü bir ailenin çocuğu olan Zahawi, BAE’nin Dubai kentinde düzenlenen 2025 Dünya Hükümetler Zirvesi (WGS 2025) kapsamında Rûdaw’dan Senger Abdurrahman’ın sorularını yanıtladı. Sorular ve yanıtları şöyle:
Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile Irak hükümeti, Kürdistan petrolünün ihracatı konusunda uzlaşmaya yakın. Siz bir süredir her iki tarafla da temas halindesiniz. Sizce Kürdistan petrolü yakında ihraç edilmeye başlanır mı?
Bence boru hattının yeniden faaliyete geçmesi son derece önemli. Bildiğiniz gibi, siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle milyarlarca dolar zarar edildi. Bu asla olmamalıydı. Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani'nin, var olan sorunların tamamını çözmek için büyük çaba sarf ettiğini biliyorum. Şimdi nerede durduğumuzu görmeliyiz.
Biz Birleşik Arap Emirlikleri’nin yedi emirliğinden birinin kalbindeyiz ve diğer altı emirlikle farklılıklarını bir tarafa bırakmış. Diğer altı emirlikle birlikte çalışarak ekonomi keklerini büyütmeyi başardılar ve bölgede en hızlı gelişen ekonomilerden biri haline geldiler. Geçen yıl ekonomik büyümeleri yüzde 5’in üzerinde gerçekleşti.
Irak için de benzer bir yaklaşım benimsenmelidir. Kürtleri cezalandırmak yerine, eğer Bağdat ve Erbil birlikte çalışırsa, Kürtler de bunu bir avantaj, olumlu bir gelişme ve Irak ekonomisini büyütmenin bir yolu olarak görecektir. Bu da tüm Irak halkına, özellikle de Kürdistan Bölgesi'ndeki insanlara fayda sağlayacaktır.
Irak, Kürdistan petrolünü yeniden ihraç etmek istiyor mu, yoksa böyle bir niyeti yok mu?
Ben, Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani ile İngiltere’ye yaptığı ziyarette görüştüm ve bence bu konuda bir isteği var. Bu beni memnun ediyor ve bunun desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, yeni ABD başkanının stratejisine bakarsanız, uluslararası pazara geri dönmek istediklerini görürsünüz. Bu çok önemli. En önemli konu ise Kürtlerin, Irak’ın genel bütçesinden adil bir pay almasıdır.
Kürdistan’ın her ay siyasi hedefler uğruna cezalandırıldığını görmek üzücü. Maaşların ödenmemesi gibi küçük anlaşmazlıklar, yalnızca Kürtleri cezalandırmak amacıyla çok daha büyük bir sorun haline geliyor. Bu doğru olamaz.
Tüm tarafların, bu tür engelleri ortadan kaldırmak için birlikte çalışması gerekiyor. Aslında genel kazanç, bu küçük ayrıntılardan çok daha büyük olacaktır. Kesinlikle, uluslararası petrol şirketlerinin de, varil başına adil bir karşılık alacaklarına dair güvenceye sahip olması gerekiyor. Kürdistan Bölgesi’nin uluslararası petrol şirketleriyle iyi anlaşmaları var.
Sizce Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin petrol şirketleriyle yaptığı anlaşmalar iyi ve yeterli mi?
Evet. Bence Kürdistan Bölgesi Hükümeti olağanüstü bir iş çıkardı ve enerji sektörünün geliştirilmesi konusunda büyük bir ilerleme kaydetti. Başbakanın, güneş enerjisi ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte hidrokarbon yatırımlarını da artırmak istediğini biliyorum ve bu konuda çok iyi çalışmalar yapıldı. Ancak açık olan şu ki, bazı uluslararası petrol şirketleri bana göre çok yüksek kâr marjları talep ediyor ve bunu tekrar gözden geçirmeleri gerekiyor. Uluslararası petrol şirketlerine mesajım şudur: Ev sahibi ülkeye karşı adil davranırken, yatırımlarınızı nasıl sürdüreceğinize dikkatlice karar vermelisiniz.
Sudani ile Londra'daki görüşmenizde, Erbil ve Bağdat arasındaki sorunlardan bahsedildi mi? Erbil ve Bağdat arasındaki sorunların çözümüyle ilgili ne söyledi?
Birçok konu konuşuldu. Sanırım yanıtı şu oldu; işlerin düzene girmesini istiyor. Petrolün boru hattından geçtiği konusunda emin olmak istiyor. Ayrıca, yaptıklarının Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile Bağdat arasındaki ilişkilerin mümkün olduğunca olumlu olmasını istiyor. Kürdistan'da güçlü ve canlı bir ekonominin faydalarını görüyor, ancak günün sonunda, sözlerin bir sonuca varması gerekiyor. Kanımca, siyasetten edindiğim tecrübeden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki, politikacılar çok büyük konuşurlar ancak onları yaptıklarıyla yargılamalıyız.
Sonuçta, Irak’ın politikaları uluslararası toplum tarafından izleniyor, ABD ve İngiltere gibi ülkeler tarafından izleniyor. Bunlar, Bağdat’taki politikacıların çalışmalarını gözden geçiriyorlar ve Kürtler üzerinden gerçekten doğru adımlar atıp atmadıklarını izliyorlar.
Irak hükümeti ve İngiltere hükümeti enerji ve insan kaynakları alanlarında bazı anlaşmalar yaptı. BP şirketi ile yapılan sözleşmeden başlayalım. BP, Irak'ta neler yapabilir? Özellikle Kerkük ve çevresinde petrol üretimini artırabilir mi?
Evet, yapabilir. Birkaç konu var. İlk olarak, genel enerji sektörü iyileştirilebilir ama aynı zamanda gaz rezervleri de mevcut, bazı gazlar daha kirli çünkü yüksek oranda metan içeriyor, ancak bununla birlikte Kürdistan Bölgesi'nde ve Irak'ın diğer bölgelerinde doğalgaz konusunda büyük fırsatlar bulunuyor. Bunu değerlendirmek, her iki taraf için de doğru bir düşünce olur.
Ayrıca, bazı büyük projelerin gelişmesi gerekiyor, mesela ADNOC'un Irak'a ciddi bir şekilde yatırım yapmayı planladığını biliyorum. Ama aynı zamanda yeni enerji projeleri için de büyük fırsatlar var. Bu yüzden Başbakan Barzani, kendi enerji politikalarından ve diğer enerji türlerinden bahsetti. Yeni teknolojiler mevcut. Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, dün bana şunu söyledi: “Artık rüzgârdan bile enerji üretebilen bir teknoloji var. Enerji yaratmak için kuvvetli rüzgarlara ihtiyacınız yok. Dünyanın dört bir yanından gelen bazı yenilikleri burada, BAE'de kullanıyoruz. BAE’den öğreneceğimiz çok şey var. Sanırım Irak ile BAE ve Kürdistan ile BAE arasındaki işbirliği çok önemli olacak.
İngiltere’den Irak'a yasa dışı göçmenlerin gönderilmesiyle ilgili başka bir düzenleme yapıldı; sizce bu uygulanabilir mi? Uygulanabilirse, ne zaman uygulanır? Eğer uygulanmasını ne engeller?
Ben hükümette yer almıyorum, şu an hükümet İşçi Partisi’nde. Dolayısıyla, birçok açıdan, Irak'tan kaynaklanan endişelerin bir kısmının ele alınmasını sağlamak, mevcut hükümetteki arkadaşlarıma düşüyor. Elbette, doğru yönde ilerlediğini düşündüğüm bu ilişkinin, ülkeme yasadışı yollardan gelen insanların geri gönderilmesini gerçekten kolaylaştıracağından emin olmalıyız. İşte yapılması gereken tam da budur; Yasadışı girdiyseniz çok farklı muamele görmeniz gerekir. Yasal yollarla gelip okumak ve çalışmak istemenizden farklı olması gerekiyor. O yüzden bunların çok net bir şekilde birbirinden ayrılması gereken iki şey olduğunu düşünüyorum.
Son günlerde Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, Gazze hakkında açıklamalar yaptı Gazze'nin boşaltılması, halkın Mısır ve Ürdün'e gönderilmesi gibi konulara değindi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Trump'ın önerdiği şeyler uygulanabilir mi?
Tamam, bakın, Başkan Trump bir pragmatisttir. Kendisi sorun yaratmak değil, sorun çözmek isteyen birisi, benim onunla yaşadığım deneyim bunu gösteriyor. Ortadoğu'da ABD'nin müttefikleriyle birlikte Filistin sorunu da dahil olmak üzere uzun süredir devam eden bazı sorunların çözümü için bir fırsat gördüğünü düşünüyorum. Sürdürülebilir bir Filistin devletinin nasıl yaratılabileceğine bakmanın akıllıca olacağını düşünüyorum. Bence, Filistin halkının tüm bölgedeki hissiyatlarını anlamak önemlidir. Amerikalıların dediği gibi onlar da bu oyunun bir parçası. İnsanlar bir şeye sahip olduklarında, bir şeye sahip olduklarını hissettiklerinde onu korumak, geliştirmek, büyütmek isterler, o zaman mucizeler gerçekleşir. BAE'ye bakın; Ne büyük bir ekonomik mucize yarattı!
Ben refah gündemine katılıyorum. Önemli olan nihayetinde oraya nasıl ulaşacağınızdır. Rahatsız edici olabilir. Birçok açıdan, nerede durduğunu tam olarak bilmeyen birinden ziyade, işlevsel ve verimli birinin olmasını tercih ederim. Bir bakıma, dünyanın herhangi bir şeyden zarar gördüğünü düşünüyorum, ister Avrupa'da kıtamıza yönelik savaş olsun, ister Putin'in Ukrayna'ya saldırısı olsun, isterse Ortadoğu'da olsun. ABD birçok açıdan tereddütlü davranıyor, bölgedeki pozisyonu konusunda pek de net değil. Başkan Trump'ın varlığı ve bu netlik olumlu olabilecek tek şey olabilir.