Dilşad Şehab: Kürdistan Bölgesi Başkanı, artık bölgedeki ana aktörlerden biri
Kürdistan Bölgesi Başkanlığı Sözcüsü Dilşad Şehab, Kürdistan Bölgesi’nin uluslararası arenadaki rolünün giderek güçlendiğini belirterek, “BAE Devlet Başkanı ile yapılan temaslar ve ardından Antalya Diplomasi Forumu'nda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı ve Rusya Dışişleri Bakanı ile gerçekleştirilen görüşmeler, Kürdistan Bölgesi’nin yeni rolünün uluslararası çevreler tarafından kabul edildiğinin açık göstergesidir. Artık Kürdistan, sadece izleyen değil, yön veren bir aktör konumundadır” dedi.

Rûdaw’a konuşan Dilşad Şehab, Başkan Neçirvan Barzani’nin Fransa ziyaretiyle yalnızca bölgesel bir lider olarak değil, aynı zamanda Ortadoğu’daki büyük dönüşümlerin merkezindeki kilit aktörlerden biri olarak öne çıktığını vurguladı.
Ziyaretin zamanlamasına dikkat çeken Şehab,“Bu görüşmenin zamanlaması, özel bir anlam taşıyor. Ortadoğu’da önemli siyasi dönüşümler yaşanıyor. Başkan Neçirvan Barzani’nin, bu süreçte Fransa gibi küresel bir güçle doğrudan temas kurması, Kürdistan Bölgesi’nin aktif ve etkili rolünü bir kez daha ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Dilşad Şehab ayrıca, Rojava’daki Kürt meselesi ve Türkiye’de devam eden barış sürecinin de Kürdistan Bölgesi’nin gündeminde olduğunu belirterek, “Fransa’nın bu süreçlere duyduğu ilgi ve Cumhurbaşkanı Macron’un Kürdistan’a verdiği değer, Sayın Kürdistan Bölgesi Başkanı ile bu konuların doğrudan ele alınacak olmasının önemini yansıtıyor” diye konuştu.
Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un resmi daveti üzerine Paris’te bulunuyor. Elysee Sarayı’nda gerçekleşecek olan temaslar, yalnızca ikili ilişkiler değil; aynı zamanda Orta Doğu’daki bölgesel dengelerin şekillenmesi açısından da stratejik önem taşıyor.
Kürdistan Bölgesi Başkanlığı Sözcüsü Dilşad Şehab’ın Rûdaw muhabiri Ala Şali ile röportajının tam metni:
Rûdaw: Kürdistan Bölgesi Başkanı’nın Elysee Sarayı’na resmi daveti ve Fransa Cumhurbaşkanı ile öğle yemeği... Fransızlar, öğle yemeği görüşmelerinin çok önemli olduğunu söylüyor. Bize bu görüşmenin neden önemli olduğunu ve iki liderin hangi başlıkları ele alacağını anlatır mısınız?
Dilşad Şehab: Bildiğiniz gibi bu, Başkan Neçirvan Barzani ile Sayın Cumhurbaşkanı Macron arasındaki ilk buluşma değil. Daha önce de bir araya geldiler ve bu görüşmelerin tamamı somut sonuçlar doğurdu. Ancak bu seferki buluşmanın farklı bir anlamı var. Özellikle zamanlaması açısından çok önemli. Çünkü şu anda Ortadoğu'da büyük değişimler yaşanıyor ve bu değişimler hâlâ devam ediyor. Bu gerçek, Kürdistan Bölgesi'nin ve Başkanının bu değişimlerde etkili bir rol oynadığını gösteriyor. Sayın Macron, bu rolü çok iyi biliyor ve geçmiş görüşmelerde de bu önemi hep vurgulamıştı. Yarınki görüşmede de aynı anlayışla hareket edileceğini öngörüyoruz.
Başkanımız, Irak, Kürdistan Bölgesi ve genel anlamda bölgedeki gelişmelere dair görüşlerini sunacak. İkili ilişkiler ve tarihi bağların ötesinde, Fransa’nın Kürdistan halkına ve bölgeye verdiği değer yadsınamaz. Fransa, Kürdistan’ın resmi bir statüye sahip olmasından önce de hep yanımızdaydı. Federal sistemin yerleşmesi, demokratik deneyimlerin güçlenmesi, Erbil'deki Fransız Konsolosluğu’nun açılması gibi adımların tümü bu ilişkinin derinliğini gösteriyor.
Özellikle 2017 yılında, Kürdistan Bölgesi’ne karşı uygulanan baskılarla beraber, Fransa Cumhurbaşkanı ile Başkan Barzani’nin kilit bir rol üstlendiğini gördük. Bu ilişkiler sıradan diplomatik temasların çok ötesindedir ve halkımızın hafızasında güçlü bir yer edinmiştir.
Rûdaw: Dün birçok senatör ve parlamenterle konuştum, Kürdistan Bölgesi Başkanı’nın Abu Dabi ve Türkiye’de gerçekleştirdiği önemli görüşmelerin fotoğraflarını gösterdim; bu toplantılar onları oldukça etkiledi. Sizce Kürdistan Bölgesi Başkanı ile Fransa Cumhurbaşkanı arasındaki ilişki, Ortadoğu ve Irak siyasetinin şekillenmesinde ne kadar önemli?
Dilşad Şehab: Bu son görüşmeleri konuşmadan önce, Kürdistan Bölgesi'nin konumu ve rolünde yaşanan büyük bir değişime değinmek istiyorum. Geçmiş yıllarda Kürdistan Bölgesi olarak sahip olduğumuz tüm fırsatları, Irak’taki demokratik süreci desteklemek, federalizmin yerleşmesini sağlamak ve birleşik, federal bir yönetim sisteminin inşasında yer almak amacıyla kullandık. Ancak Irak içinde ve genel olarak bölgede, Kürdistan Bölgesi’nin konumuna ve gerçek durumuna dair bazı yanlış algılar vardı.
Bugün gelinen noktada, Kürdistan Bölgesi’nin konumu ve Sayın Başkanımızın rolü değişmiş durumda. Artık sadece varlığını korumaya çalışan bir bölge değil, bölgesel değişimlerde başrol oynayan bir aktör konumundayız.
Yakın zamanda gerçekleşen görüşmelere bakalım: BAE Devlet Başkanı ile yapılan temas, ardından Antalya Diplomasi Forumu’nda Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı ve Rusya Dışişleri Bakanı ile yapılan görüşmeler... Bu temaslar, uluslararası çevreler tarafından Kürdistan Bölgesi’nin yeni rolünün kabul edildiğini gösteriyor. Artık Kürdistan, sadece izleyen değil, yön veren bir oyuncudur. Bu durum her Kürdistanlının gurur duyması gereken bir gelişmedir.
Daha önce de belirttiğim gibi, örnek olarak 2017 yılını ele alırsak, o zamandan bu yana yaşananları karşılaştırmak mümkündür. Başkanımızın liderliğinde Kürdistan Bölgesi, çok daha güçlü bir konuma ulaştı. Bugün bölgenin geleceğini planlama, bölgedeki krizlere yaklaşım biçimi gibi konular, Kürdistan’ın içinde yer aldığı alanlara dönüşmüş durumda. Bu, Kürdistan halkı için büyük bir fırsattır. Hatta sadece Kürdistan içiyle sınırlı değil, tüm Kürt halkı için geçerlidir.
Geçmiş görüşmelerde ele alınan en önemli konulardan biri, Rojava’daki Kürt meselesiydi. Bir diğeri ise şu anda Türkiye'de süren barış süreciydi. Bunlar çok hassas ve derinlikli konular. Sayın Macron’un ve Fransa’nın Ortadoğu’daki bu değişimlere verdiği önem ve bu meseleleri doğrudan Sayın Kürdistan Bölgesi Başkanı ile görüşme kararlılığı, Kürdistan Bölgesi’nin bölgesel denklemlerdeki rolünü açıkça ortaya koymaktadır.
Bu da bizim için sevindirici ve umut verici bir göstergedir.
Rûdaw: Peki, Fransa ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkiler şu anda hangi seviyede?
Dilşad Şehab: Sayın Danielle Mitterrand’ın 100. doğum yılı anısına Erbil’de düzenlenen anma etkinliğinde bir panorama sunumu yapıldı. Bu sunuma dikkatlice bakıldığında, Fransa ile Kürdistan Bölgesi arasındaki ilişkilerin tarihi derinliği ve köklü bağları çok net bir şekilde hissediliyordu. Gerçek şu ki Fransa, bu ilişkinin her aşamasında etkili bir rol oynamıştır.
Kürdistan Bölgesi’nin özgürlük kazanmadan önceki döneminden başlayarak, 1991’den 2003 yılına kadar yani Baas rejiminin yıkılmasına kadar olan süreçte Fransa, özellikle Kürdistan’ın korunması yönündeki kararların alınmasında ve rejim güçlerinin Kürdistan’a tehdit oluşturmasının engellenmesinde çok kritik bir rol üstlenmiştir.
Bu yüzden bizim perspektifimizden bakıldığında, bugün var olan ilişkiler yalnızca resmi diplomatik ilişkilerle sınırlı değildir. Her Kürdistanlı, bu tarihi bağları derinden hisseder. Çünkü bu sadece bir ilişki değil, aynı zamanda Kürt halkının uğradığı zulme karşı gösterilen kalıcı ve ilkesel bir dostluğun sonucudur. Fransa, geçmişte olduğu gibi bugün de Kürdistan halkının yanında yer almakta ve bu da halkımızda güçlü bir güven ve samimiyet duygusu yaratmaktadır.
Bugün yapılan temaslar da bu güvenin bir devamı niteliğindedir. Başkan Neçirvan Barzani ile Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında gerçekleşen bu görüşme yanlış hatırlamıyorsam yedinci resmi görüşme olacak. Elbette farklı vesilelerle daha fazla temas olmuş olabilir. Macron’un Irak ziyareti kapsamında Erbil’e de özel bir ziyaret gerçekleştirmesi, Fransa’nın yalnızca bölgesel değil, Avrupa’nın Ortadoğu politikasında da öncü bir rol oynadığını gösteriyor.
Fransa'nın Kürdistan Bölgesi ile kurduğu bu ortaklık, bölgenin geleceği için birlikte çalışma iradesinin açık bir göstergesidir. Sayın Kürdistan Bölgesi Başkanı’nın bu çerçevede yürüttüğü temaslar, hem Kürdistan Bölgesi’nin etkili konumunu hem de onun bölgesel diplomasi içindeki belirleyici rolünü gözler önüne sermektedir. /Rudaw