İran ile Avrupa nükleer görüşmelere başlama konusunda anlaştı
İran ile Avrupa'nın üç büyük ülkesi olan Fransa, İngiltere ve Almanya (E3), Tahran’ın nükleer programı nedeniyle yükselen gerilimi düşürmek amacıyla gelecek hafta müzakere masasına dönme kararı aldı.

İran devlet medyasının aktardığına göre, taraflar görüşmelerin temel prensipleri üzerinde mutabakata vardı. Ancak müzakerelerin kesin tarihi ve hangi ülkede yapılacağı henüz netleşmedi.
Diplomatik temasların, İran Dışişleri Bakan Yardımcısı ile E3 ülkelerinin bakan yardımcıları düzeyinde yürütülmesi bekleniyor.
Gerilimi artıran gelişmeler
25 Haziran’da İran parlamentosu, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin nükleer tesislere erişimini kısıtlayan ve ajansla işbirliğini askıya alan bir yasayı kabul etti.
Yasa, Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından da onaylandı. Buna göre, İran’ın nükleer programının güvenliği garanti altına alınana kadar UAEA denetimlerine izin verilmeyecek.
Avrupa’dan “Snapback” uyarısı
Fransa Dışişleri Bakanı, 15 Temmuz’da yaptığı açıklamada, Ağustos ayı sonuna kadar somut bir ilerleme kaydedilmemesi halinde 2015 nükleer anlaşmasında yer alan ve “snapback” (tetik mekanizması) olarak bilinen sürecin başlatılabileceğini belirtti.
Bu mekanizmanın devreye girmesi halinde, 2015’te 5+1 ülkeleriyle varılan anlaşma sonrası kaldırılan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yaptırımları yeniden yürürlüğe girecek. Bu da İran’ın askeri, finansal ve nükleer sektörlerinin uluslararası yaptırımlara tekrar tabi olacağı anlamına geliyor.
Anlaşmazlığın temelinde 2015 anlaşması var
Taraflar arasındaki temel anlaşmazlık, İran’ın uranyum zenginleştirme oranını yüzde 3.67 ile sınırlandırmasını ve UAEA ile tam işbirliği yapmasını öngören 2015 tarihli Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan (KOEP) kaynaklanıyor.
“Snapback” mekanizması nedir?
Snapback ya da tetik mekanizması, 2015 nükleer anlaşmasının bir parçası olarak, taraf ülkelerden birinin İran’ın taahhütlerine uymadığını iddia etmesi halinde, kaldırılan tüm uluslararası yaptırımların otomatik olarak yeniden yürürlüğe girmesine olanak tanır. Bu süreç, BM Güvenlik Konseyi gündemine taşınır ve yaptırımların tekrar devreye girmesiyle sonuçlanabilir.