Kendal Nezan: Fransa, Başkan Neçirvan Barzani’yi bağımsız bir devletin başkanı gibi ağırlıyor

Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, "Kürdistan Bölgesi ve Fransa arasındaki ilişkiler güçlü ilişkilerdir, Kürdistan bağımsız bir devlet değil ve Macron hiçbir zaman bir bölge başkanını devlet başkanı olarak kabul etmez, bu Kürdistan için bir istisnadır. Şimdi eğer Katalonya veya Bavyera Başkanı gelse, bu Macron'un işi değildir, ancak Fransa'nın protokolünde Kürdistan ile bağımsız bir devlet gibi ilişki kurulur ve değeri ve saygınlığı bilinir" dedi.

Kendal Nezan: Fransa, Başkan Neçirvan Barzani’yi bağımsız bir devletin başkanı gibi ağırlıyor

Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, Fransa'nın Kürtlerin büyük bir dostu olduğunu ve her zaman Kürtlere yardım ettiğini söyledi.

Kendal Nezan'a göre Suriye hükümeti, Rojava’daki Kürtlerin haklarını tanımadığı sürece Fransa, Suriye üzerindeki ambargoları kaldırmayacak.

Kürt Enstitüsü Başkanı Nezan, Rojava için yürütülen diplomasinin öneminden bahsederek, "Şu anda Fransa ve belirli bir ölçüde Almanya ve diğer devletler de meşgul durumdalar, Kürtlerin hakları tanınmadığı ve Kürtler ile Suriye'nin yeni hükümeti arasında bir anlaşma sağlanmadığı sürece, Suriye üzerindeki yaptırımlar kaldırılmayacaktır. Bu, ellerindeki çok önemli bir kozdur. Öte yandan Amerika, Türkiye ile görüşmeler yapıyor. Peki gelecek nasıl olacak? Esad rejimi yeni yıkıldığında İlham Ahmed ile sohbet ettim, 'En önemli şey, ilk 3 ayda direnç göstermenizdir' dedim. Biliyorsunuz o zamanlar Tişrin civarında savaş vardı ve 3 ay içinde birçok şey değişti. Kürtler diplomaside başarılı olacaklar, Fransa da onlara destek verecek, Fransa aracılığıyla Avrupa da onlara destek verecek. Sistem federal olmasa bile; merkezsiz olsun, böylece haklarını, dillerini ve kültürlerini koruyabilirler, bu da büyük bir gelişmedir” dedi.

Kendal Nezan, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasındaki dostluk hakkında da "Kürdistan bağımsız bir devlet değil ve Macron hiçbir zaman bir bölge başkanını devlet başkanı olarak kabul etmez, ancak Fransa'nın protokolünde Kürdistan ile bağımsız bir devlet gibi ilişki kurulur” diye konuştu.

Paris Kürt Enstitüsü Başkanı Kendal Nezan, Paris'te Rûdaw muhabiri Ala Şali'nin Erbil-Paris ilişkileri ve Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin Paris ziyaretiyle ilgili sorularını yanıtladı. Sorular ve yanıtlar şöyle:

Çok teşekkürler Sayın Kendal Nezan. Şu anki Fransa ve Kürdistan Bölgesi ilişkilerinden memnun musunuz?

Evet! Genel olarak çok memnunuz, çok yüksek düzeyde, sıcak ve dostane bir ilişki var ve çok iyi. Fransa, Kürt halkının en iyi ve en sadık dostudur; onların devleti Kürt devleti değil ama Kürtlerin sesini tüm dünyaya duyuruyorlar.

Fransa'da Peşmerge adında bir parkın açılması, Kürdistan'ı ve Peşmerge'yi tanıtmak açısından ne kadar önemli?

Büyük bir etkisi var, Fransa'nın sadık bir devlet olduğunu gösteriyor. Peşmerge, IŞİD’e karşı savaşta çok önemli bir rol oynadı, Rojava savaşçıları da aynı şekilde. Paris Belediyesi ve Fransa Hükümeti, bu parkla (Peşmerge Parkı) sadakatlerini göstermek istiyor. Güzel bir park... Gidip görün. Bu hepimiz için bir başarıdır, çünkü Paris bir anlamda Kürtlerin kalbinde çok önemli olan bir Avrupa başkenti haline geldi. Ahmed Kaya, Kasımlo, Şerefkendi, Ali Babahan ve diğer birçok Kürt şehidinin mezarları burada. Yine Paris'te Jina Amini adında bir park var, Yılmaz Güney adında bir park var. Yani; Kuzey Kürdistan, Doğu Kürdistan ve şimdi de Güney Kürdistan. Paris bu nedenle kalbimizde tatlı, sıcak ve güzeldir.

Kürdistan Bölgesi, Fransa ile ilişkilerini nasıl güçlendirebilir?

Bence ilişkiler güçlü, Kürdistan bağımsız bir devlet değil ve Macron hiçbir zaman bir bölge başkanını devlet başkanı olarak kabul etmez, bu Kürdistan için bir istisnadır. Şimdi Katalonya veya Bavyera başkanı gelse, bu Macron'un işi değildir, ama Fransa'nın protokolünde Kürdistan ile bağımsız bir devlet gibi ilişki kurulur, değeri ve saygınlığı bilinir.

Macron, Elysee Sarayı'nda Başkan Neçirvan'ı karşılayacak ve birlikte yemek yiyecekler. Bu ne anlama geliyor?

Şu anda Orta Doğu büyük bir kriz içinde, İran'a karşı savaş ihtimali var, Suriye'de çelişkilerle dolu bir durum var, Irak'ın geleceği belirsiz. Kürdistan Bölge Başkanı Sayın Neçirvan Barzani, Fransa tarafından güvenilir bir ortak olarak kabul ediliyor, Macron onunla (Neçirvan Barzani) durum hakkında, neler olup bittiği ve ne yapılması gerektiği konusunda görüşmek istiyor. Yani görüş ve düşüncelerini paylaşacaklar. Fransız yemekleri de lezzetlidir, birlikte yemek yiyecekler, görüşmelerde bulunacaklar ve dostluklarını güçlendirecekler.

Yemek sırasında insanların birbirleriyle rahatça konuşabildiği ve bunun da ilişkileri güçlendirdiği söylenir.

Öğle yemeği Fransızlar için çok önemlidir, önemli şeyler öğle yemeğinde söylenir. Akşamlar ise özel ve kişisel işler içindir, dostlar ve özel kişilikler o zaman davet edilir. Fransa'da öğle yemeği çok önemlidir. O zamanlar serbestçe tartışırlar ve birbirlerine görüş ve düşüncelerini söylerler. Protokolsüz, bir şey olmadan serbestçe konuşurlar. Birçok kişi Macron'u görmeye gelir, ancak onunla öğle yemeği yiyip konuşan az kişi vardır, bu da Macron'un Fransa ve Kürdistan Bölgesi ilişkilerine ve ayrıca kendisi ve Sayın Kak Neçirvan arasındaki kişisel ilişkilere önem verdiğini gösteriyor.

Yani o zaman iki genç liderin konuşacağı önemli konular var?

Bunu Kak Neçirvan'a sormanız gerekir, ben de bilmiyorum... Ama tahmin ediyorum ki Kürdistan, Irak ve henüz kurulmamış olan Kürdistan Bölgesel Hükümeti, Suriye ve genel olarak bölge hakkında konuşacaklar. Sen Kak Neçirvan'a sor, o daha iyi bilir.

Fransız şirketlerinin Kürdistan Bölgesi'ne gelip üretim yapabilmeleri için onlara daha fazla kolaylık sağlanması ne kadar önemli?

Ekonomik ilişkiler önemlidir, ancak şu anda Fransa ve Kürdistan için en önemli ilişkiler diplomatik ve siyasi ilişkilerdir. Ekonomi için de her şeyden önce yeni bir Kürdistan hükümetinin olması gerekir, seçimlerin üzerinden aylar geçti. Almanya'da seçimler yapıldı, CDU ve SPD partileri bir buçuk ay müzakere ettiler ve hükümet kurdular. Umarım Kürdistan'da da siyasi bir geçiş olur, çünkü şirketler siyasi istikrarı ve hakları olmayan bir ülkeye gitmezler, yani bugün gidip bir anlaşma imzalasınlar ve yarın Irak Federal Mahkemesi haklarının olmadığını söylesin.

Yani güçlü bir hükümet güçlü diplomatik ve ekonomik ilişkiler de kurabilir…

Evet kesinlikle.

Sayın Nezan, gördüğüm kadarıyla şu anda Fransa'nın resmi kurumlarında aslen Kürt olmayan kişiler görevlendirilmiş, bu durum Fransa'nın Kürtlerle ilişkilerini etkiler mi?

Hayır! Şu anda Fransa'nın her siyasi kanadı Kürtleri destekliyor. Sol, sağ ve merkez. Çünkü Kürt davası üzerinde bir anlaşma var. Rojava Kürtleri için, Güney Kürtleri için onlar destekçi ve dostturlar. Değişim olsa bile; 2027'den sonra Macron'un başkanlığı sona erdiğinde, iki ana partide de tanınmış adaylar ve Kürtlerin dostları var. Bu adaylardan biri benim komşumdu.

Macron seçildiğinde, Kürtler hakkında çok az şey biliyordu, ilk kez Bernard Henri Levy (Peşmerge filminin yazarı ve yönetmeni) ile gittik, ona Peşmerge filmini gösterdik, 17 Temmuz 2017'de üç saat birlikte olduk, o zaman yeni seçilmişti. Bundan sonra Kürtlere karşı sempati çok arttı. O zaman onun da birçok görevi vardı. Ona, "Kürtlerin lideri Kak Mesud Barzani'yi davet et" dedim.

O zaman referandum hazırlıkları da vardı. O zamandan beri Kürtler hakkında daha fazla şey biliyor ve Kürtlere olan inancı daha da güçleniyor. Kürtleri seviyor ve o bölgeden (Orta Doğu'dan) birçok kişi gelip konuşuyor ve sözlerini tutmuyorlar, ama Kürtler sözlerinin arkasında duruyorlar ve güvenilirler. Diğer taraftan, her ikisinin de (Kak Neçirvan ve Macron) yaşları birbirine yakındır.

Evet, her zaman aralarında iyi bir ilişki olduğunu ve birbirlerini nasıl karşıladıklarını, aralarında nasıl bir arkadaşlık ve dostluk olduğunu görüyorum.

Evet, çok doğru.

Fransa, Rojava’da özerk bir bölgeye destek verebilir mi?

Öncelikle Türkiye'nin onlarla savaşmaması ve bir anlaşma olması lazım.  Fransa'nın Türk İHA'larına karşı yardım etmesi için. Şu anda Fransa ve belirli bir ölçüde Almanya ve diğer devletler Kürtlerin hakları tanınmadığı ve Kürtler ile Suriye'nin yeni hükümeti arasında bir anlaşma sağlanmadığı sürece, Suriye üzerindeki yaptırımların kaldırılmayacağı konusunda çaba gösteriyorlar. Bu, ellerindeki çok önemli bir kozdur. Öte yandan Amerika, Türkiye ile görüşmeler yapıyor. Peki gelecek nasıl olacak?

Esad rejimi yeni yıkıldığında İlham Ahmed ile bir sohbet yaptım ve ona, 'En önemli şey, ilk 3 ayda direnç göstermenizdir' dedim. Biliyorsunuz o zamanlar Tişrin civarında savaş vardı ve 3 ay içinde birçok şey değişti. Kürtler diplomaside başarılı olacaklar, Fransa da onlara destek verecek, Fransa aracılığıyla Avrupa da onlara destek verecek. Sistem federal olmasa bile; merkezsiz olsun, böylece haklarını, dillerini ve kültürlerini koruyabilirler, bu da büyük bir gelişmedir.

Sayın Kendal Nezan, son sorum şu. Türkiye'de ve Kuzey Kürdistan'da bir çözüm süreci var. Geçtiğimiz günlerde Sayın Erdoğan, Kürdistan Bölgesi Başkanı ile görüştü. Durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Kürdistan Bölgesi Başkanı rol oynayabilir mi?

Kesinlikle önemli bir rol oynayabilir, iki taraf arasında arabuluculuk yapabilir, iyi sözler söyleyebilir. Sorunların savaşla çözülemeyeceğini, bunun 40 yıldan fazla sürdüğünü söyleyebilir. Saddam'dan daha sert bir adam yoktu, o bile savaşla Kürtleri ortadan kaldıramadı, siyasi bir çözüm olmalı. İnanıyorum ki tüm Kürdistan Bölgesi şu anda Kak Mesud Barzani'yi bir lider olarak görüyor, Leyla Zana'nın dediği gibi, diğer bölgelerdeki tüm siyasi partilerin sorumlusu senin kardeşin veya oğlundur, her nasılsa onları desteklemen, iyi sözler söylemen gerekir ve bu dönemde Kürtlerin manevi birliği çok önemlidir, bu bölgede düşmanlarımız çoktur, biz kendimiz birbirimizin düşmanı olmamalıyız, eğer birbirimizin dostu olursak dışarıda da dostlarımız çok olacaktır. Özellikle demokratik ülkeler dostlarımızdır.