Nükleer silah konusu ABD-İran gerilimini artırıyor
İran'ın nükleer faaliyetleri ve potansiyel silah üretimi, son yıllarda uluslararası siyasetin en önemli konularından biri olmaya devam ediyor. Özellikle ABD ve İsrail, bu gelişmeleri yakından takip ederken, İran'ın nükleer kapasitesi konusunda ciddi endişeler dile getiriliyor.

Donald Trump’ın Beyaz Saray’a dönüşüyle birlikte İran politikası yeniden sertleşti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tommy Bruce, "İran’ın küresel çapta tehdit oluşturan eylemleri ABD’nin ulusal çıkarlarını tehlikeye atıyor. Başkan Trump, İran’a maksimum baskı politikası uyguluyor ve nükleer tehdidine son vermeyi amaçlıyor. ABD, İran’ın nükleer silah sahibi olmasına izin vermeyecek" dedi.
İran’ın nükleer fetvası ve uluslararası raporlar
2003 yılında İran’ın dini lideri Ali Hamaney, nükleer silah üretimini haram ilan eden bir fetva yayımlamıştı.
Ancak Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), Kasım ayında yayımladığı raporda, İran’ın yüzde 60oranında zenginleştirilmiş 204 kilogram uranyuma sahip olduğunu açıkladı.
Üç ay sonra bu miktarın 275 kilograma ulaştığını duyurdu. Bilimsel verilere göre, bir nükleer bomba üretmek için yüzde 90 oranında zenginleştirilmiş 40 kilogram uranyum gerekiyor.
İran'dan sert açıklamalar
İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in danışmanı Ali Laricani, "İran’ın teknik kapasitesi var, ancak dini liderin fetvası nedeniyle nükleer silah yoluna gitmiyoruz. Fakat nükleer programımıza müdahale edilirse, kendimizi savunmak zorunda kalırız. İran, kendisini savunmak için gereken adımları atacaktır" dedi.
Bölgedeki askeri hareketlilik ve karşılıklı tehditler
ABD, Ortadoğu ve Hint Okyanusu'nda askeri varlığını artırırken, İran da buna karşı sert bir tavır sergiliyor.
İran Devrim Muhafızları Hava Kuvvetleri Komutanı Emir Ali Hacızade, "ABD’nin bölgede en az 10 askeri üssü ve 50 bin askeri var. Onlar adeta cam bir evin içinde yaşıyorlar. Cam evde oturan kimse taş atamaz" ifadelerini kullandı.
İran, BM'ye resmi şikayette bulundu
Gerilimin tırmanmasıyla birlikte İran, Trump'ın tehditkar açıklamalarını Birleşmiş Milletler’e taşıdı.
İran’ın BM Daimi Temsilcisi Emir Said İrevani, "Trump’ın İran’a yönelik pervasız ve düşmanca açıklamaları, uluslararası hukukun ihlalidir ve BM Şartı’na aykırıdır" dedi.
Yeni bir kriz kapıda mı?
Bill Clinton’dan George W. Bush’a, Barack Obama’dan Donald Trump’a ve Joe Biden’a kadar her ABD yönetimi, İran’ın nükleer programını en önemli güvenlik tehditlerinden biri olarak değerlendirdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da Washington’dan daha sert adımlar atmasını talep ediyor.
Ortadoğu’daki dengeler göz önüne alındığında, İran’ın nükleer faaliyetleri ve buna karşı geliştirilen politikalar, önümüzdeki dönemde küresel siyasetin ana gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek.