Tuncer Bakırhan'dan 'Lozan Anlaşması' yorumu

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Muş’ta düzenlenen çiftçi buluşmasında sürecin önemine dikkat çekerek, “Bu topraklara barış gelirse, tarım da, üretim de, bereket de yeniden döner” dedi.

Tuncer Bakırhan'dan 'Lozan Anlaşması' yorumu

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Muş’ta gerçekleştirilen çiftçi buluşmasına katıldı.

Konuşmasına Dünya Çiftçiler Günü’nü kutlayarak başlayan Bakırhan ardından sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Erdoğan’ın da bu sürece sahip çıkması çok önemli”

Bakırhan, “Gerçekten tarihi bir süreçteyiz. 100 yıldır inkar ve acılarla devam eden bir sorunu, son 40-50 yıldır çatışma ve şiddetle birlikte bu coğrafyanın her karış toprağına acılar düşmesine sebebiyet verilen bir sorunu konuştuğumuz bir döneme geldik. Sayın Bahçeli'nin çıkışıyla birlikte Sayın Öcalan’ın açıklamış olduğu Barış ve Demokratik Toplum Çağrısına PKK’nin olumlu yanıt vererek kongresini toplaması, son 40 yıldır süren çatışma ve şiddet ortamının ortadan kalkması için ortaya koyduğu irade ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu sürece sahip çıkması çok önemlidir” dedi.

Sürecin herkesi umutlandırdığını vurgulayan Bakırhan, “İnşallah Türkiye önümüzdeki günlerde barışın kapısını aralar. İnşallah kanın akmadığı, çatışmaların olmadığı, Çanakkale’ye, Trabzon’a, Muş’a, Kars’a, Siirt’e, yani Türkiye'nin hiçbir yerine cenazelerin gitmediği, trilyon dolarların savaşa harcanmadığı, emeklinin ve asgari ücretlinin yaşam zorlukları içinde yaşamadığı günleri çocuklarımıza armağan edebiliriz. Biz buna inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Malazgirt’te kurulan kadim ittifak güncellenmeli”

Muş’un Türkler ile Kürtlerin kader birliği yaptığı bir kent olduğunu belirten Bakırhan, şöyle devam etti:

“Türklerin Kürtlerle yapmış olduğu ittifakla Anadolu coğrafyasının kapılarının açıldığı ve bin yıllardır bütün olumsuzluklara ve acılara rağmen hala birlikte yaşadıkları, hala o kadim geçmişe sahip çıktıkları çok önemli bir merkezdir. Bugün o kadim ortaklığın kurulduğu Malazgirt’e yakın Muş’ta bir toplantı yapıyoruz. Biz diyoruz ki 1071’de kurduğumuz kader ortaklığı, bin yıl sonra demokratik bir şekilde yeniden güncellenmelidir. Bu kadim ortaklığın demokratik ve barışçıl bir zemine kavuşması gerekiyor diyoruz. İşte bu süreç Türk, Kürt ve diğer halkların kavga etmediği o bin yıllık kadim kardeşlik hukukuna göre işlemesi gereken bir süreçtir.”

Bakırhan, “DEM Parti ile AK Parti arasında yürüyen bir süreç değildir; bu süreç devlet ve hükümet ile 86 milyon insan arasında yürüyen, kadim kardeşliği ve eşitliği sağlayacak bir süreçtir. Bu nedenle siz değerli Muşlu hemşerilerimizden rica ediyorum; destek çıkın, sahiplenin, savunun, çocuklarımızın geleceğidir çünkü” diye konuştu.

“’Lozan hedefe alındı, devlet battı, bitti’ diyorlar”

Tuncer Bakırhan, “Kader ortaklığımızın temellerinin atıldığı bu kadim topraklardan, Muş’tan, tarihimizin dönüm noktası Malazgirt’in yakınlarından tekrar herkese seslenmek istiyorum: Kürtler bu kader ortaklığının özüne yaraşır ve yakışır eşitlik temelli bir kardeşlik inşasını istiyor” dedi.

PKK’nin fesih kararında “Lozan Antlaşması”na atıf yapılması tartışmalara neden olmuştu.

Söz konusu tartışmalara da değinen Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:

“Bizler barış ve demokrasiye sahip çıkarak bu ülkenin ortak geleceğini kurmaya çalışırken, bazıları yapay gündemlerle bu barış sürecini akamete uğratmaya çalışıyor. Ne diyorlar? ‘Lozan Antlaşması hedefe alındı’ diyorlar. ‘Devlet battı, bitti’ diyorlar. Tarihi gelişmelere herkes kendi siyasi perspektifinden yaklaşabilir ve farklı yorumlar getirebilir ki bu gayet doğal. Bazen hiçbir ortak görüşe varmak mümkün olmayabilir. Her birimiz farklı bir perspektiften, farklı bir pencereden, farklı bir ideolojik ve politik çerçeveden bakıyoruz. Bazen kimi olaylarda aynı şeyi düşünmeyebiliriz. Bu gayet normaldir, diyalektik bir şeydir. Ancak asıl odaklanmamız gereken Türkiye’nin geleceği, kalıcı bir barış imkanı, devletin ve cumhuriyetin demokratikleşmesi iken birileri başka şeyler yapmaya çalışıyor.”

Bakırhan, “Geçmişin kısır döngülerine artık hapsolmayalım. Bugün ve yarın için toplumsal kesimlerin kendini eşit ve özgür hissedeceği bir Türkiye’yi birlikte gelin inşa edelim. Barışı inşa etmeye odaklanalım diyoruz. Bugün bu durum ve tarihsel bağlamlar üzerinden barış çabalarını sabote etmek, 100 yıllık paranoya ve korkuları Türkiye halkının önüne koymak, barış olmasın, insanlar ölsün demenin başka bir adıdır” şeklinde konuştu.

Tuncer Bakırhan ayrıca herkesi kutuplaştırıcı söylemlerden uzak durmaya ve sağduyulu bir dille bu süreci sahiplenmeye davet etti.

“Barış olursa tarım, hayvancılık ve istihdam gelişir”

Türkiye’nin tarım ve hayvancılıkta ithalata dayalı bir modele zorlandığını belirten Bakırhan, iktidarın bu alanları ihmal ettiğini ve çiftçiyi desteklemediğini söyledi.

“Tarım ülkesi olan Türkiye, 9 milyon ton buğday ithal eder hale geldi. Et ithalatı nedeniyle evlerimizde tencereler kaynamıyor” diyen Bakırhan, ithalata dayalı politikaların küçük üreticiyi mağdur ettiğini ifade etti.

Bakırhan, tarım krizinin bakan değişiklikleriyle değil, zihniyet değişikliğiyle aşılabileceğini vurguladı. “Mesele çiftçinin gübresini, mazotunu ve elektriğini sübvanse etmektir. Dünyanın gelişmiş ülkeleri böyle yapıyor” dedi.

“Çatışmalı süreç ekonomiyi yoksullaştırdı”

Bakırhan’a göre 40 yıldır süren çatışmalı ortam, Türkiye ekonomisinden trilyonlarca lira götürdü. “Bugün asgari ücretle insanlar geçinemiyorsa, bu çatışmalı süreç yüzündendir. Eğer bu süreç barışla sonuçlanırsa, kaynaklarımız çiftçiye, emekçiye, yoksula gidecek” dedi.

Köylerini terk etmek zorunda kalan Muşluların yeniden toprağına dönebilmesi için tarım ve üretimin desteklenmesi gerektiğini söyleyen Bakırhan, bu hedefin ancak barış ortamında mümkün olacağını belirtti.

“Korucuların elinden silahı alıp sopayı verin de çobanlık yapsınlar”

Muş’ta 1990’da 1 milyon 800 bin küçükbaş hayvan olduğunu ve 2025’te neredeyse yarısının altına düştüğünü belirten Bakırhan, güvenlik korucuları için de ilginç bir öneride bulundu.

Bakırhan, “Şimdi inşallah korucu arkadaşlar işsiz kalmayacak. Ellerindeki silahı al, ver sopayı köyde hayvan baksın. Daha onurlu bir görevdir. Köylüsünü ezmek yerine, kendi insanına silah çekmek yerine hayvanları gütsünler. Geçen yaptığım bir konuşmadan sonra bir korucu, danışman arkadaşlarımızı arıyor. ‘Siz vicdanlı bir partisiniz. Siz bizim haklarımıza sahip çıkarsınız’ diyor. Geçmişte yaşananların muhasebesi ayrıca yapılmalı ama onları işsiz bırakmamak için parti olarak elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.  

Bakırhan son olarak TFF 3. Lig’de Play-Off grup finaline yükselen Muşspor’a başarılar dileyerek, “Kendim de bir futbol sever olduğum için inşallah Muşspor’u da bir üst ligde görürüz. Ama başka bir şey var. Biz Ankara ya da Bursa’daki gibi yapmayacağız. Hem yeniliyorlar hem de sövüyorlar. Muşspor yense de yenilse de Karşıyaka’yı alkışlayacağımıza söz veriyor musunuz?” şeklinde konuştu.