Hakan Fidan: Sayın Neçirvan Barzani'nin ne kadar yapıcı olduğunu bütün bölge biliyor
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kürdistan Bölgesi ile Türkiye’nin iyi ilişkilere sahip olduğunu belirterek, “Sayın Neçirvan Barzani'nin ne kadar yapıcı ve katkı verici bir insan olduğunu bütün bölge biliyor. Yani bütün meselelerde gerçekten bölgenin sorunlarını yapıcı bir şekilde nasıl çözebilirim, bunun arayışında olan birisi” dedi.

Fidan, Irak merkezli televizyon kanalı UTV'ye gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Türkiye ile Irak'ın tarihi, coğrafyası, kültürü, inancının artık iç içe geçmiş durumda olması nedeniyle iki ülke ilişkilerinin vazgeçilmez bir boyut ve önem taşıdığını belirten Fidan, "Bizim sınır komşularımız olan Suriye, Irak ve İran ile olan ilişkilerimiz temel ilişkilerdir. Oralarda olan bir şey bizi etkiliyor. Bizde olan bir şey onları etkiliyor. Dolayısıyla biz her zaman için Irak'taki durumun fevkalade iyi olmasını, ekonomik, siyasi, güvenlik gibi bütün sorunlarını halletmiş olmasını dileriz" dedi.
Türkiye ile Irak arasında imzalanan 27 anlaşmanın ardından su, enerji, güvenlik, ticaret ve Kalkınma Yolu'yla ilgili çeşitli düzeylerde onlarca toplantı yapıldığını aktaran Fidan, Irak Başbakanı Şiya Sudani ile Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin'in çalışmalarına işaret etti.
“Irak'ın istikrara kavuşması gerek”
Irak'ın mezhepler arası vekalet savaşına dönen bir yer olmasının hiç kimsenin menfaatine olmadığını vurgulayan Fidan, bunun olgunlukla aşılması ve Irak'ın istikrara kavuşması gerektiğine değindi.
Fidan, "Irak bütün Iraklılarındır; ister Şii, ister Sünni, ister Türkmen, ister Kürt, ister Yezidi olsun, bütün Iraklılara aittir ve biz Sayın Sudani'nin bu politikasını destekliyoruz. Ama tabii son yıllarda ortaya çıkan bazı çatışmalar, anlaşmazlıklar bazı duyguları hala besliyor. Umarız, bizim Türkiye olarak bütün niyetimiz, yapıcı bir politika ile Irak'ın hem kendi kalkınmasını görmek hem de kendi sorunlarını aştığını görmek” diye konuştu.
“Irak'tan beklenti PKK'nın temizlenmesi”
“Terörle mücadele konusunda Türkiye ve Irak arasındaki işbirliği daha da geliştirilmeli mi?" sorusunu yanıtlayan Fidan, "Ama diğer taraftan tabii Irak ile terörle mücadelede geldiğimiz noktada Irak, DEAŞ'la nasıl mücadele ettiyse, bizim beklentimiz PKK'yla da aynı mücadelenin verilmesi. Ama şu anda geldiğimiz noktada, ilk önce PKK'nın hukuki olarak bir tehdit olarak tanımlanması noktasında atılmış bir adım var. Biz bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Umarız Irak'ın topraklarını işgal eden gerek Kürt bölgesinde gerek Arap bölgesindeki PKK'ya karşı, Irak hükümeti, ben inanıyorum Irak vatanseverleri gerekli mücadeleyi verecektir. Nereden emir aldığı belli olmayan birçok uluslararası örgütle yatıp kalkan bu terör örgütünün Irak topraklarından temizlenmesini nasıl DEAŞ'ı temizlediyse, Irak'ın evlatları PKK'yı da temizleyecektir” dedi.
“Erbil'le bizim iyi ilişkilerimiz var”
Erbil ile ilişkilere de değinen Hakan Fidan şöyle dedi:
“Şimdi Erbil'le bizim iyi ilişkilerimiz var, evet. Gerçekten Sayın Mesud Barzani, bakın hem bölgedeki sorunlara hem Irak'taki sorunlara elinden geldiğince yapıcı derecede çözüm getirmeye çalışıyor. Biz bunu defalarca kendisiyle yaşadık; ister terörle mücadele konusunda ister enerji meselelerinde şu anda ciddi çabaları olduğunu görüyoruz. Sayın Neçirvan Barzani'nin ne kadar yapıcı ve katkı verici bir insan olduğunu bütün bölge biliyor. Yani bütün meselelerde gerçekten bölgenin sorunlarını yapıcı bir şekilde nasıl çözebilirim, bunun arayışında olan birisi. Sayın Mesrur Barzani bölge Başbakanı olarak Kürt bölgesindeki altyapı, üstyapı sorunları nasıl çözebilirim, bunları nasıl halledebilirim onun mücadelesi içerisinde. Yani herkes bulunduğu halka hizmet etmekle meşgul. Şimdi biz bunu gördüğümüz zaman biz bununla mutlu oluruz. Kimsenin birbirine düşmanlık etmediği, hizmet etmek istediği, karşılıklı çıkarın olduğu yer bizim istediğimiz yer. Süleymaniye için biliyorsunuz aynı şeyi söylemiyoruz. Süleymaniye'deki KYB'li dostlarımızın da umarız Erbil'deki gibi terör örgütünden kendisini arındırarak sadece kendi halkının iyiliğiyle meşgul olduğu bir zemine geçmesini isteriz."
Suriye-Irak ilişkileri
Fidan, Ürdün, Türkiye, Irak, Lübnan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Mısır'ın bir araya gelerek, Suriye'deki yeni yönetimden beklentilerini kararlaştırdığını ve yönetime bunları ilettiğini paylaşarak, "Bunlar (beklentiler) nedir: Komşuların için tehdit oluşturmayacaksın; terör örgütleriyle herhangi bir iltisak olmayacak, tam tersine mücadele edilecek; azınlıklara saygılı muamele edilecek, ülkenin bağımsızlığının ve toprak bütünlüğünün korunması için hassasiyet gösterilecek. Sayın Şara bu konuda tereddüt etmeden 'evet' dedi ve bugüne kadar bizim gördüğümüz, delillendirdiğimiz konu da bu sözlerin arkasında durulduğuna yönelik” dedi.
Irak ile Suriye'deki yeni yönetim arasında yakın tarihten kaynaklanan bazı sorunlar bulunduğuna işaret eden Fidan, Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile Irak Başbakanı Sudani'nin olgunluk göstererek bu sorunları geride bırakıp ülkeleri için nasıl daha bütünleşik bir geleceğin ortaya konabileceğini irdelemesi gerektiğini söyledi.
Fidan, bölgede DEAŞ'la mücadele, ekonomik işbirliği ve sınır güvenliği için atmaya çalışılan adımların önemli olduğunun altını çizerek, bölge ülkelerinin anlaşmazlıkları iyi niyetle birbirini tehdit etmeden çözmesi gerektiğini kaydetti. Fidan, "Şara'nın herhangi bir tehdit oluşturmadığını ve buna yönelik bir niyeti olmadığını görüyorum. Aynı şekilde Irak'taki grupların da artık Suriye'yi bir tehdit olarak görmekten vazgeçmeleri lazım" ifadelerini kullandı.
“İsrail, PKK/YPG ve Suriye arasındaki anlaşmayı bozabilir"
Bakan Fidan, "PKK/YPG ve Suriye hükümeti arasında bir anlaşma olduğu malumunuz efendim. Silah bırakılacak ve kendini feshedecek bir yıl içerisinde. Sizce İsrail bu anlaşmayı bir tehlike olarak görebilir ve bozmaya çalışır mı?" sorusunu "Olabilir." diyerek yanıtladı.
İsrail'deki bir düşünce grubunun bölgeyle saygı, sevgi ve karşılıklı ilişkilere dayalı ilişki geliştirerek İsrail'i daha güvenli hale getirmek isterken, diğer grubun bölge ülkelerini hep zayıf ve iç karışıklık içerisinde tutarak İsrail'i güvenli kılmak istediğini ifade eden Fidan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ikinci gruba mensup olduğunu vurguladı. Fidan, "Tam da bu perspektiften dolayı Suriye'nin içerisinde bölücü grupları, yani işte diyelim PKK'nın Suriye'de hala işgale devam etmesini veya başka iç çatışmaların görülmesini falan destekleyen bir yaklaşımın sağlıklı bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum. Bu öngörülemeyen başka sorunları da beraberinde getiriyor. Sadece bölge için değil, İsrail için de. Bu politikaları formüle ederlerken çok daha dikkatli olmaları gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Türkiye ile Irak arasındaki işbirliği
Fidan, Irak'ta şu ana kadar istifade edilmemiş enerji projeleri de dahil birçok potansiyel projenin hayata geçirilebileceği değerlendirmesinde bulundu.
Kalkınma Yolu Projesi'nin önemli ve vizyoner bir proje olduğunun altını çizen Fidan, "Irak'ın uzun yıllardır ilk defa güvenlikle ilgili bir sorunla değil de bütün bölgeyi kapsayan kalkınmayla ilgili, refahla ilgili bir projeyle gündeme gelmesi gerçekten takdire şayan bir konu. Cumhurbaşkanımız da bunu çok destekliyor. Bu tam da Türkiye'nin görmek istediği bir husus. (Irak'ın) Çatışma ve bölünmeyle değil de refahla ilgili bir konu yapılıyor olması” dedi.
“Güneydeki petrol de Türkiye üzerinden gidebilir”
Fidan, Kalkınma Yolu Projesi'yle enerji ve boru hatları inşasının gündeme geleceğini dile getirerek, "Şu anda biz biliyorsunuz Irak'ın kuzeyindeki petrol ve gaz yataklarını ancak dünya marketlerine taşıyabiliyoruz. Güneyindekiler Türkiye üzerinden pek gitmiyor Avrupa'ya. Güneydekiler gemiyle başka yerlere gidiyor. Aslında güneydeki petrol yatakları da boru hatları üzerinden, Türkiye üzerinden Avrupa'ya bağlanabilirse, Irak'a çok büyük bir market ve pazar açılacak” ifadelerini kullandı.
Kürdistan Bölgesi de dahil olmak üzere Irak'ta bazı bölgelerde yeterince kullanılmamış, yatırım yapılmamış gaz yatakları bulunduğuna dikkati çeken Fidan, "Temiz enerji kaynağı olarak gaz şu anda çok moda olan bir enerji kaynağı. Buna yatırım yapmak aslında gerekiyor. Irak'ta mevcut istikrar hakim oldukça ben buraya uluslararası yatırımcıların gelip yatırım yapacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Fidan, Türkiye'nin Irak'taki enerji kaynaklarına yatırım yapmaya ve oradaki kaynaklara pazar olmaya hazır olduğuna değinerek, Türkiye'nin petrol ve doğal gazının yaklaşık yüzde 90'ını dışarıdan almak durumunda olduğunu, Irak'tan gelecek enerjiyi almaya hazır olduklarını söyledi.
“Erbil ile Bağdat arasında şu anda bağlanması gereken bir anlaşma var”
Irak'ın Türkiye topraklarını kullanarak uluslararası pazarlara enerji, petrol ve doğal gazı gönderebileceğini belirten Fidan, "Şu anda mevcut bir boru hattı var biliyorsunuz. Bu boru hattı halihazırda çalışmıyor. Erbil ile Bağdat arasında şu anda bağlanması gereken bir anlaşma var. Musul-Ceyhan boru hattını, biliyorsunuz, bu halihazırda çalışmıyor. Yaklaşık bir buçuk yıldır çalışmıyor" dedi. Boru hattının çalışmamasının aslında Irak'a da büyük maddi gelir kaybı getirdiğini kaydeden Fidan, "İnşallah bunu çözerler" ifadesini kullandı.
Fidan, "Suriye'nin Kalkınma Yolu Projesi'ne katılma ihtimalinden bahsediliyor. Bu mümkün mü?" sorusuna, "Bence mümkün. İyi de olur. Suriye belli formüllerle bu projenin parçası olabilir diye düşünüyorum" diye cevap verdi.