Öcalan'ın 26 yıl sonra ilk kez görüntülü mesajı yayınlandı: Silahın değil, siyasetin gücüne inanıyorum

PKK lideri Abdullah Öcalan'ın İmralı'da tutuklu bulunan PKK'lilerle birlikte çekilen bir video mesajı yayınlandı.

Öcalan'ın 26 yıl sonra ilk kez görüntülü mesajı yayınlandı: Silahın değil, siyasetin gücüne inanıyorum

Öcalan açıklamasında, "Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum" dedi.

PKK’ye yakın Fırat Haber Ajansı (ANF), Öcalan’ın video mesajını yayınladı.

Görüntüde İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'ndeki tutukluların da Öcalan'ın yanında yer aldığı görüldü.

Abdullah Öcalan mesajında, "Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.bulundu’’ ifadelerini kullandı.

Öcalan’ın mesajında şunları söyledi:

“Değerli yoldaşlar

Komünalist yoldaşlık hareketimizin geldiği aşamayı, yaşadıkları somut durumu, sorun ve çözüm yollarına ilişkin kapsamlı bir mektupla tekraren de olsa açıklayıcı ve yaratıcı yanıtlar vermeyi, sizlere karşı etik bir görev saymaktayım.

27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’nı savunmaya devam etmekteyim.

Sizlerin PKK’nin 12. Fesih Kongresi’yle, buna kapsamlı oldukça doğru bir içerikle pozitif yanıt vermenizi tarihi bir karşılık olarak değerlendirmekteyim.

Gelinen nokta oldukça değerli ve tarihi nitelikte sayılmak durumundadır. Bu arada köprü ilişkide bulunan yoldaşların çabası aynı değerde ve takdire şayandır.

Tüm yaşanan gelişmeler sonunda tarihi bir dönüşüm sayılması gereken bir Demokratik Toplum Manifestosu hazırladım. Bu manifesto, yaklaşık 50 yıllık ‘’Kürdistan Devriminin Yolu’’ manifestosunu başarıyla ikame edecek niteliktedir. Sadece Kürt tarihsel toplumu için değil, bölgesel ve küresel toplum için de tarihsel toplumsal bir içerik taşıdığına inanmaktayım. Tarihi manifesto geleneğinin başarılı bir örneğini teşkil ettiğinden kuşku duymamaktayım.

Tüm bu gelişmelerin İmralı’da gerçekleştirdiğim görüşmeler neticesinde yaşandığını açıkça belirtmek durumundayım. Görüşmelerin özgür irade temelinde yürütülmesine azami dikkat gösterilmiştir.

Varılan aşama, yeni adımlarla pratiğe geçmeyi gerekli kılmaktadır. Bu aşamanın ve gerekli adımların da tarihi nitelikte olduğunun önemle belirtilmesi, anlaşılması ve gereklerine bağlı kalınması, yol alınması açısından kaçınılmazdır.

Varlık inkarına dayalı ve ayrı devlet amaçlı PKK hareketi ve dayandığı ulusal kurtuluş savaş stratejisine son verilmiştir. Varlık tanınmış, dolayısıyla ana amaç gerçekleşmiştir. Miadını doldurma bu anlamdadır. Gerisi aşırı tekrar ve açmaz olarak değerlendirilmiştir. Bu temelde kapsamlı eleştiri-öz eleştiri devam edecektir.

Siyaset boşluk tanımayacağına göre, boşluk, Barış ve Demokratik Toplum başlıklı program, ‘’demokratik siyaset’’ stratejisi ve temel taktik olarak bütüncül hukukla doldurulmak durumundadır. Tarihsel nitelikte ve kader belirleyici bir süreçten bahsediyoruz.

Sürecin geneli olarak silahların gönüllüce bırakılması ve TBMM’de yetkili ve kanunla kurulması düşünülen kapsamlı komisyon çalışması önemlidir. Kısır mantıklı, önce sen-ben kısırlığına düşmeden, adımların atılmasında dikkat ve hassasiyetin gösterilmesi şarttır. Atılan adımların boşa çıkmayacağını biliyorum. Samimiyeti görüyor ve güveniyorum.

Dolayısıyla daha da pratik ve somut kilit açıcı adımlara geçilmeye çalışılmaktadır. Benim tarafımdan ileri sürülen tezlerin belli başlı olanları şunlardır:

Herkesin üzerine düşeni yapması, Barış ve Demokratik Toplum hedefine ulaşılması, pozitif entegrasyonalist bir perspektifle mümkündür. Tüm anlatılanlardan çıkarılan sonuç: PKK ulus devletçi bir amaçtan vazgeçmiş, bu temel amaçtan vazgeçişle birlikte temel savaş stratejisinden de vazgeçmiş, varlığını sona erdirmiştir. Gelinen tarihi noktanın daha da ileriye götürülmesi beklenmektedir.

Gerek TBMM ve komisyon için anlam ifade edecek, gerek kamuoyundaki şüpheleri giderecek ve sözümüzün gereğini karşılayacak şekilde silahların bırakılmasını, ilgili çevre ve kamuoyuna açık olarak temin etmeniz doğal karşılanmalıdır. Silah bırakma mekanizmasının kurulması süreci ileri taşıyacaktır. Yapılan silahlı mücadele aşamasından demokratik siyaset ve hukuk aşamasına gönüllüce geçiştir. Bu bir kayıp değil, tarihi bir kazanım olarak değerlendirilmek durumundadır. Silah bırakmaya ilişkin detaylar belirlenecek ve hızlıca hayata geçirilecektir.

Meclisin çatısı altında bulunan DEM, diğer partilerle birlikte bu sürecin başarıya ulaşması için üzerine düşeni yapacaktır.

Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum

Bu arada tüm karar metinlerinde vazgeçilmez bir şart olarak benim özgür kalma durumuma gelince; biliyorsunuz ki ben hiçbir zaman kendi özgürlüğümü bireysel bir sorun olarak görmedim. Felsefi olarak da kişi özgürlüğü toplumdan soyut olamaz. Birey özgürleştiği oranda toplum, toplum özgürleştiği oranda birey özgür olabilir. Bu eğilimin gereğine bağlı kalınacağı tabidir.

Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum. Ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum.

Son günlerde bölgede yaşanan gelişmeler, attığımız bu tarihi adımın önemini ve aciliyetini açıkça teyit ediyor.

Sürece yönelik her türlü eleştiri ve önerilerinizi, katkılarınızı dört gözle beklediğimi belirtmeliyim. Bu tartışmalar tüm ülke, bölge, küresel düzeyde bizleri, Demokratik Modernite Güçlerini yeni bir teorik program, stratejik ve taktik evreye ulaştıracağına, şimdiden bunun hazırlık çabası içinde olunduğuna dair çok iyimser ve hazır olduğumu, arzulu ve coşkulu olarak belirtirim.

Önümüzdeki döneme çağrım, kongre kararları ve en son bu yazıda dile getirdiğim görüş ve öneriler doğrultusunda yüklenelim ve başarı temelinde gelişmeler sağlayalım.

Daimi yoldaşça selam ve sevgiyle kalın.

19 Haziran 2025
 
Abdullah Öcalan”

 

Ne olmuştu?

2024 yılının ekim ayında "süreç" tartışması MHP Genel Başkanı Devlet  Bahçeli'nin 'Öcalan Meclis'e gelsin örgütünü feshettiğini duyursun' açıklamasıyla yeniden gündeme geldi.

PKK'nin tutuklu lideri Öcalan'ın, 'umut hakkından' yararlanması, cezaevindeki koşullarının değişmesi tartışılmaya başlandı.

DEM Parti İmralı heyeti ile parti eş başkanları İmralı ile yeniden görüşmelere başladı.

Son görüşme 27 Şubat'ta yapıldı.

Bu görüşmenin ardından heyet, İstanbul'da yaptığı açıklamayla Öcalan'ın kritik çağrısını kamuoyuyla paylaştı.

Abdullah Öcalan, PKK’nin ömrünü tamamladığını belirtti ve örgüte, kongresini toplayıp kendini feshetme çağrısı yaptı.

Öcalan'ın bu çağrısı üzerine PKK, 5-7 Mayıs tarihlerinde 12. Kongresi’ni düzenleyerek kendini feshetme ve silahlı mücadeleye son verme kararı aldı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve Türkiye'deki bir dizi parti, Öcalan'ın çağrısını memnuniyetle karşıladı.

Ayrıca Başkan Mesud Barzani, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani, Kürdistan Yurtseverler Birliği Başkanı Bafıl Talabani ve Kürdistan'daki partilerin yanı sıra ABD, Avrupa Birliği ve bölge ile dünya ülkeleri de Abdullah Öcalan'ın çağrısını olumlu karşıladı.

Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanı Rêber Ahmed, 20 Mayıs'ta düzenlediği bir basın toplantısında PKK'nin silah bırakma kararına değinerek, "Kürdistan Bölgesi'nin üzerine düşen, iki tarafın yakınlaşması için rolünü oynamak olmuştur ve gelecekte de böyle olacaktır" dedi.