Prof. Beckett: Kürdistan Bölgesi’nde bu kadar üniversite olması sevindirici

Erbil'de Selahaddin Üniversitesi ve Rwanga Vakfı, “Eğitim, Yetenek ve Girişimcilik Konferansı” düzenliyor.

ABD'nin Iowa Üniversitesi'nden Gülbahar Beckett de konferansa katılıyor.

Beckett, Rûdaw'ın konuğu oldu ve Nalin Hesen'in sorularını yanıtladı. Prof. Beckett, eğitimin teknolojiyle birleştirilmesi ve öğrencilerin projeler yoluyla öğrenmesi gerektiğini belirtti.

“Erbil'de çok sayıda üniversite olması sevindirici”

Beckett, "ezberleme döneminin geçtiğini" ve öğrencilerin düşünmeyi ve kendi fikirlerini oluşturmayı öğrenmesi gerektiğini ifade etti.

Gülbahar Beckett, Kürdistan Bölgesi'nde gözle görülür bir gelişme olduğunu kaydederek şunları söyledi:

"Kürdistan Bölgesi'nde, özellikle de Erbil'de çok sayıda üniversite olması sevindirici. Üniversitelerin çok olması, eğitimli gençlerin daha fazla olduğu anlamına gelir.

Bu da bilginin artmasına ve Erbil ile Kürdistan Bölgesi'nin ilerlemesini sağlar."

“Konferansta yapay zekanın nasıl kullanılacağı konuşuluyor”

"Proje tabanlı öğrenme" üzerine özel bir araştırma yapan Prof. Beckett, konferansın önemi hakkında şunları söyledi:

"Konferans önemli ve yapay zekanın nasıl kullanılacağı, yapay zeka ile eğitimin nasıl entegre edileceği ve bölgedeki gençlere iş bulma konusunda nasıl yardımcı olunacağı hakkında konuşuyor."

Eğitim, Yetenek ve Girişimcilik Konferansı bugün başladı ve 8 Mayıs'a kadar sürecek.

Dünyanın çeşitli ülkelerinden birçok üniversite öğretim üyesi, Kürdistan Bölgesi'ndeki eğitim sistemini ve öğretimi iyileştirmek için fikirlerini ve projelerini sunuyor.

“Eğitimi teknolojiyle birleştirmek gerekiyor”

Prof. Gülbahar Beckett, kendi projesinden de bahsederek şu bilgileri verdi:

"Bu, Amerika, Kanada ve Avrupa'da yaygın olan ve üzerinde çalışılan bir yol haritasıdır. Projem diğer dillere çevrildi ve 100 yıllık bir program olarak tasarlandı. Şu anda Avrupa ve Asya ülkelerinde bu öğretme ve bilgi verme yöntemi eğitim sisteminde kullanılmaktadır.

Bu çağda eğitimi ve öğretimi teknolojiyle birleştirmen ve öğrencilerin beyinleriyle entegre etmen gerekiyor. Öğrenciler sadece teori ve kitap üzerinden değil, uygulamalı olarak sürece dahil olmalı ve öğrenmeli.

Bu sistemde öğrenci daha hızlı öğrenir, çünkü sevdiği şeyi daha çok öğrenir. Gelecekte yapmayı düşündükleri işle ilgili şeyleri öğrenirler. Bu, sadece sınıfta birkaç teorik ders alıp sonra eve dönmek gibi bir okuma değil.

Öğrenciler sevdikleri şeyleri uygulamalı olarak yapar, bilimde veya başka alanlarda fikirleri tartışır, farklı dillerde öğrenebilir ve böylece plan yapabilir ve fikirlerini geliştirebilirler. Zorluklara bakarlar ve bazen teknolojiyi kullanırlar.

Yani sadece kitap okumak değil; farklı dillerde okuma, yazma, görme ve tartışmadır. Ayrıca teknoloji kullanılır ve uygulamalı çalışırlar."

“Kürdistan Bölgesi de bu yöntemi kullanabilir"

Beckett, Kürdistan Bölgesi'nin de "proje tabanlı öğrenme" yöntemini kullanabileceğini belirterek şöyle devam etti:

"Bu proje dünyanın her yerinde ve Kürdistan Bölgesi'nde de uygulanabilir, çünkü bu kullanabileceğimiz bir yol ve yöntem. Bu, öğretmen ve profesörlerin sistem üzerinde eğitilmesi ve sonra bunu öğrencilerine yaymalarıdır. Öğretmenler bu sistemi yönetir ve öğrencileri takip ederler."

Kürdistan Bölgesi'ndeki üniversitelerde, 1999 yılında Avrupa ülkelerinin 29 Avrupa ülkesinin üniversitelerinin resmi sistemi olmasına karar verdiği “Bologna Eğitim Sistemi” kullanılıyor.

Bu sistemde öğrenci, eğitimin merkezinde yer almakla birlikte öğrenci ile işveren arasındaki ilişkinin kurulması için çaba gösteriliyor.