Ezidi soykırımı 11. yılına girdi: Binlerce kadın ve çocuk hâlâ kayıp
IŞİD’in Ezidi toplumuna yönelik gerçekleştirdiği soykırımın 11. yıldönümüne yaklaşılırken, sivil toplum liderleri ve uluslararası yetkililer, geçen yıllara rağmen adaletin hâlâ yerini bulmadığını vurguladı.

Faillerin serbestçe dolaştığı, Ezidi toplumunun yarısından fazlasının hâlâ kötü koşullardaki mülteci kamplarında yaşadığına dikkat çekildi.
Atlantik Konseyi Irak İnisiyatifi ile Özgür Ezidi Vakfı’nın ortaklaşa düzenlediği özel panelde, 2014’te yaşanan trajedinin ardından Ezidi toplumunun toparlanması için atılması gereken adımlar ve karşılaşılan sorunlar ele alındı.
Katılımcılar, adalet, güvenlik ve insani yardım başlıklarında acil eylem çağrısında bulundu.
"Adalet yok, suçlular serbest"
Panelde en çok öne çıkan başlık, soykırım mağdurları için adaletin hâlâ sağlanamamış olmasıydı. Şengal Akademisi’nin kurucularından Murad İsmail, yaşanan trajediyi sayılarla özetleyerek, “Yaklaşık 12 bin kişi öldürüldü ya da köleleştirildi, ancak bu suçlarla ilgili olarak ulusal ve uluslararası düzeyde açılmış dava sayısı 10’dan az” dedi.
İsmail, Birleşmiş Milletler Soruşturma Ekibi (UNITAD) ile umutların arttığını ancak Irak hükümetinin bu birimi feshettiğini hatırlattı. Ayrıca hükümeti, haklarında soruşturma yapılmadan 13 bin IŞİD üyesini serbest bırakmayı planlamakla suçladı.
"Küresel boyutta cezasızlık"
Özgür Ezidi Vakfı İcra Direktörü Pari İbrahim ise, soykırıma katılan bazı kişilerin sadece Irak ve Suriye’de değil, İsveç, Almanya ve ABD gibi ülkelerde de serbestçe dolaştığına dikkat çekerek, küresel ölçekte hesap verilebilirlik eksikliğine vurgu yaptı.
İnsani kriz derinleşiyor
Murad İsmail, yerinden edilmiş Ezidilerin yarısından fazlasının hâlâ kamplarda yaşadığını, bu kamplardaki koşulların oldukça kötü olduğunu ifade etti. Geri dönüşlerin ise yaklaşık bir yıldır tamamen durduğunu belirtti.
Pari İbrahim, geri dönüşlerin durmasının temel nedeninin, Irak hükümetine olan güvenin zedelenmesi olduğunu ifade ederek, “Şengal’de çok sayıda silahlı grup faaliyet gösteriyor. Temel altyapı ve hizmetlerin olmaması, yaşamı daha da zorlaştırıyor” dedi.
İbrahim ayrıca, 2 bin 600 kadın ve çocuğun hâlâ kayıp olduğunu belirterek, kimlik tespiti ve psikolojik destek için etkin bir mekanizmanın acilen kurulması gerektiğini vurguladı.
Şengal, çatışma alanına dönüştü
Murad İsmail, bölgelerinin yerel ve bölgesel güçlerin çatışma alanı haline geldiği uyarısında bulunarak, "Ezidilerin yaşadığı bölgeler, yerel düzeyde Kürtler ve Irak hükümeti arasında, bölgesel düzeyde ise Türkiye ve İran arasında bir gerilim bölgesi haline geldi, şimdi Suriye de denkleme dahil oldu" değerlendirmesinde bulundu.
İsmail ayrıca, Ezidilerin siyasi temsilden de dışlandığını ve Ninova İl Meclisi’ndeki tek sandalyelerini milis destekli adaylara kaptırdıklarını söyledi.
ABD'den eleştiri ve uyarı
ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu’ndan Kurt Werthmuller, panele katılarak, “Kamplarda yaşayanlar, kayıp yakınlarını arayanlar ve evlerine dönemeyenler için dünya değişmedi” ifadeleriyle mevcut tabloyu özetledi.
Werthmuller, ABD hükümetine çağrıda bulunarak, Haşdi Şabi ve diğer milis grupların izlenmesini, delillerin korunmasını ve Irak’ın “özel izleme listesine” alınmasını önerdiklerini açıkladı.
2014’te ne olmuştu?
3 Ağustos 2014’te IŞİD, Ezidilerin anavatanı Şengal’e saldırdı. Saldırıda yaklaşık 48 bin Ezidi yerinden edildi; binlercesi katledildi veya kaçırıldı. Kürdistan Bölgesi Ezidi Kaçırılanları Kurtarma Ofisi’nin Mart 2025 verilerine göre, IŞİD tarafından kaçırılan 6 bin 417 kişiden sadece 3 bin 585’i kurtarılabildi. Binlercesinin akıbeti hâlâ belirsizliğini koruyor.